Web Zaman Damgası

HER GECE İSTANBUL

Yağmurlu bir tepeden seyrederim seni
Gözlerime sığdırdığım yüreğimi sana yollarım
Matemli bir kadın gibi hüzünlü ve yapayalnız
Dualarımla ,gözyaşlarımı akıtırım
Gizlice ağlarım mavi gözlüme her gece



*

Ruhumda bir ateş ezelden beri ısıtıyor ümitlerimi
Cemaline mahkum azatlık bekliyorum
Uçuşan saçlarının divanesi dört mevsim rüzgarları
Teninin kokusunu bırakınca hoyrat ve hovardaca aklıma
Nice özlemlere yolculuk başlatır hayallerim
Muamma dolu bir rıhtımından rota alır gemilerim
Gizlice el sallarım ardı sıra her gece



*

Saraylarında taç giyerken şehzadeler yücelerden
Coşkuyla akan bir nehre dönüşür sevinçlerim
Dudaklarda kalan son bir şarkı söylenir
Delikanlı günahlarımın izleri henüz silinmemişken
Gizlice eskimiş bir anı bırakırım hatırana



*


Nemli gözlerle bekliyor baharlarını bu sevdalı
Sararmış yaprakları düşerken seyretmeye değer
Çaresiz acıları depreşir kopan her yaprağın
Yoksullaşıp yalnızlığa bürünürüz
Gizlice sırlarımızı alıp götürür çöpçüler her gece


*


Düşlerimin hevesine sessizce ışıklar saçılır
Eski bir çağ kaybolur müjdelerinde peygamberin
Işıldayan yıldızlar bir başka doğar umutlara
O ilk heyecanı o ilk mutluluğu seninle yaşarken
Gizlice hıçkırıklar düğümlenir boğazımda her gece



*

Sonsuzluğa yankılanan muhteşem tevhit nameleri
Dua bereketinde secdeye alınlar düşürür
Her çağrısı emre amade seninle var olmanın bedeli
Yudumlanan her nefes kadar mukaddes camilerin
Yokluğunda sırılsıklam üşürken ruhum
Gizlice bir çığlık kopar caddelerinde her gece


*


Alaca karanlık bahçelerini işgal etmiş ecinniler
Sokaklarında loş lambalar ürkütür gölgeleri
Vursan kapının tokmağına şu mor evin
Anlatacak yoksulluğun bin bir hikayesini
Dokunur elemleri gönlümün en mümtaz yerine
Gizlice bir lanet düşer sözlerime her gece


*


Nisan yağmurları yağarken üzerimize ıslanırdık
Boğazın serin suları ana şefkatiyle kucaklardı bizi
Öylece akıp giderdik kollarında
Hicranımı yakıp küllerini dökerdim ardı sıra
Gizlice öfkelerim közlenirdi yüreğimde her gece



*


Her gün batışı kim bilir kimler ayrılık acısı çeker
Körpe sevdalıların bir daha seni göremeyecek diye
O meçhul sonsuzluğa yolculukları
Bir kendimi bilirdim sana delicesine aşık
Oysa bağrın ne çok gönül yarası barındırır
Gizlice fısıltıları arşa yükselir her gece


*



Bir gül koparıp her mevsimden sana sunmak isterim
Gözlerindeki parıltının her bir nebzesine
Zümrütten saraylar feda her bir zerresine
Gök kubbeyi nurdan ışıklara dönüştürürüm
Gizlice diz çöker yalvarırım her gece


REDFER