Web Zaman Damgası

GECE VE SEN ...

Tırmalar bir duygudur yüreğini pençe pençe !
Gece olup mehtap göğerirken dünyanın yüzüne
Tam da o zamanlar işte,
Başlar yeni bir uçsuz vede soluksuz bir gece
Yıldızlarla birlik olan kimi düşlerin
Sivrilerek yürürler yüreğinin üstüne üstüne !…

Dört bir taraftan saldırırlar sensizliğinin yaşamıma
Gece, mehtap ve yıldızlar
Yaren olurlarsa da küfllenmiş yaralarıma
Baş edemezler yürek dolusu anılarımla…

Bir karınca sürüsü gibi beynine üşüşürler
Son Ağustos böceklerinin avaz avaz ıslıkları
Tek düzelik o çılgın orkestralarıyla
Bir balyoz olup konarlar şu sevdalı bağrına
Dökülür yürek dolusu duyguların içimden denizlere halka halka !...

Kabuğundan firar etmediğin müddetçe mor sancılara yakalanırsın
Kendini en cani duygu kasırgalarına kaptırırsın
Çatlar birden yüreğinde ki yaşam damarların
Saçılır tüm ruhuna bir şarapnel gibi anıların
Kendini öylesi bir an’dayken asla tekrar toparlayamazsın
Birde üstüne üstlük,
Sil baştan tüm yenik sevdalı zamanlarını yeni baştan yaşarsın…

Yüreğin kaynar fokur fokur !
Duyguların öylesi zamanlar da artık iyiden tutuşur
Kaleminin uc’u ise kaşınıp durur,
Yazmazsa belki de içinin mürekkebin de boğulacaksındır
Yazarsa hem o kalem olamamaktan kurtulacaktır
Ve hem de senin ruhun biraz olsun rahatlamış olacaktır…

Çıkart sevgilinin ucu yanık son mektubunu koy önüne
Biliyorsun,
Dudaklarının izleri olan hani imzası yerine
O mektuplardan biri işte.
Şarap bardağın ise,
Yeni duygulara hazır olarak hep yanında dursun
Boşalınca uğraşma, sen zaten yorgunsun
Bırak arzuların onu yeniden doldursun ?…

Mehtaptan daha iyi bir arkadaş bulamazsın sen kendine
Oku son şiirini mehtabın bizzat yüzüne
Dinler o seni daha gür ışıklar çalarak güneşten
Biliyorum yaşadığım için daha önce bunları kendimden …

Kaptırırsın kendini oldukça koyu bir sevginin rüzgarına
Başlar ruh da acıya karşı bir tiryakiliği hemen
Daha iyidir bu ilaç olasılıklı bir tedaviden
Benimser acıyı insan hiç değilse,
Bir de onu kendine dert etmeden
Gide gide daha çok ezilmeden…

Mehtap, gece ve yıldızlar
İşte sana acılara karşı ihtişamlı bir duvar
Anıların önün de beton bir barikat gibi durup seni korurlar
Muhtemel bir anı saldırısına karşı ,
Canını mazinin insafına bırakmazlar
En azından inat olsun diye saplantılara bulaştırmazlar
Yalnız gecelerin de ölümlerin ellerinden saklar seni onlar…

Acıyı bal eylemek için muhtaç olursun sen teselliye
Aldanma sakın, şarap şişelerinde değildir tek çare
Öldüğünü sanırsın acılarının her gece içtikçe
Öylesi gecelerin sabahı vardır unutma ki bir de,
Yakalanırsın kıskıvrak ama sonunda yine
Yakalanırsın gündüzleri o eski kendine…



İ.HAKKI GÜRCANOK