Duyulmasını istediğimiz bir sevgi mesajı iletmek istiyorsak, bunun gönderilmesinden başka çare yoktur. Bir lambanın yanmaya devam etmesini istiyorsak, ona sürekli gaz doldurmalıyız. (Teresa Ana)
Paylaş
"İSTANBUL - ( BÖLÜM BİR )" isimli şiir 19.11.2017 13:52:30 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Ayrı ayrı dünyanın en güzel çocukları gibiydiler, Benim İstanbul’umun o sıra dışı semtleri birer birer İçimde ki hazin bir düş kalabalığını yaramayınca ben Sadece bir tadımlık bakabildim onlara son kez veda tabutumun içinden, Canlı cenazemi anılar, O güzel semtlerin rüzgarlarıyla sürüklerken…
Ey !...İstanbul !...Ne çok canımsın, ne çok benimsin, bir bilsen ? Mutluluğun en eski halini bana kazandırandın sen En çok tat aldığım ölümsüz bir diyardın ölümlerinden ! Zorunlu ertelenen aşkın her merhalesin de, Sen tutardın midye bulaşığı o tuzlu ellerinle ellerinle ellerimden, İlle de sen !...
Martıların sarılırdı hep hıçkırıklarımın boynuna ben hüzünlüyken Sakla bana ne olur biraz, ben gidince o yakamoz dolu sen’lerinden Dolunay İstanbul aleminin yüzüne gülerken, Seni doldurup hazırlayayım düşlerimi geleceğin yeni gurbetine Tahammülsüzlük anlarım da sensizlik acıları çekerken Belki biraz daha uzun yaşarım senin sayen de ben...
Keşke son bir kez uzatsaydım ellerimi sana İstanbul’suz çatlayan şu ellerim hiç olmazdı şimdi yara yara ! Ve beni bir daha, ve hem de vicdansızca, hatta Tanrısızca, Kendinle mahfet, döv ruhumu istersen, onu iyice hırpala ! Uzat uzatabiliyorsan ellerini ta oralardan bari sen bana, Vur ne olur yüreğime kabuslu gecelerinle acıma ! Eskisi gibi her güzel şeye hemen aşık olduğum da !...
Şimdi ne olacağım sensiz İstanbul’um böyle ben Hiç düşündün mü, bu umarsız halimi bir kez olsun sen ? Terk etmek zorunda kaldığımı, hiç düşündün mü seni neden ? Sen’li dünlerde seni gayet memnun ve mutlu yaşarken…
İçimde tek gidişli yol olarak kalan o imkansız aşk, Beni çıkmaz sokaklara böyle mecbur ederken Yüreğime saldırıp, ölümü bana karşı palazlandırırken Bu yüzden terk ettim seni, İşte bu yüzden !!!...
Sonun da kendi kendime fark ettim ki; İyiden İstanbul’suz kalacağım buralar da madem, Bundan sonra yeni yetme aşkların yanından sensiz geçemem Görüp görüp onlara imrenemem, inleyemem ? Aşksızlığımı da, sensizliğimi de fark ederler diye, Kimseciklere ruhum başı boşmuş gibi görünemem, Yaşayamam, hatta istediğim gibi de asla ölemem !...
Daha kötü günler bekliyor beni, çok daha kötü… Ne yapayım, sensiz sedasız yaşanmamış bir istanbul düşünü Sana karşı işlediğim, seni terk ediş günahımın borcunu; Ben burada yaşadığım müddetçe böylesi bin beter ölü, Asla bulamayacağım kendim de onları sana ödeyecek bir gücü !...
Bak burası aşıklar kenti, yeni bir aşk’la gel öl burada dersen, Eski aşkımın mezarının bulunduğu bir kentte Yağmur olup yağarken o üstüme üstüme artık ben kimseleri sevemem Onun tarafından sürekli ıslanırken, Kimseye bak bu sırılsıklam halim senin içindir diyemem ? Orada hep yalnız kalıp, hep yalnız ölürüm sonun da ben Su verenim bile olmaz, anılar etrafımda vızır vızır gezinirken...
İlk ziyaretim olacak ayrıldım ayrılalı sana yakın da benden; Boğaziçi köprüsünün üstün de buluşup, Hasret giderdikten sonra ayrılalım derim onun altında birbirimizden Sen kendi güzellik yoluna, ben ahretimin yoluna Anlaşırız seninle bu husus da dilerim ki ihtimalen…
Sözüm söz olsun sana; Yazıyorum bunu da gelmiş geçmiş tüm yeminlerimin yanına, Kısmet olursa, Yolcu ettireceğim İstanbul kendimi orada sana, Uçarken Boğaziçi Köprüsünden uzun bir mavi yolculuğa !!!...
İ.HAKKI GÜRCANOK
Muğla…
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.