Web Zaman Damgası

Aşk ateştir düşersen yakar

Aşk ateştir düşersen yakar
Gül ateştir bakarsan yakar...

Bana sorarsan
Aşka düş
Güle bak


Aşka düş
Güle bak
İbrahimi tanımamışsın
Nemrudu hiç tanımamışsın daha...
Gülü bülbülü tanıtır aşk
Sızlatır varsa yaraların...
Gözün büyür özün büyür
Ballanır sözün büyür...

Korkmadım
Aşka düşmekten
Güle bakmaktan
Gönlüm büyüsün şimdi

Aşkın bir adı mutluluktur
Aşk pişmeğe değer
Diyor pervane
Gül yanmaya değer
Diyor bülbül

İbrahimin ateşine benzer aşkın ateşi
Bırak yaksın gülün ateşi

Deli bir pervane gibi ince kanatlarımı tuttum ateşe
Kanatlanmak için...
Aşkın bir adı kanattır
Gönlüm büyüsün şimdi

Mecnun ol
Ferhat ol
Aşkın bir adı hayattır

Çöl gül olur mecnuna...
Dağlar ince bir zar ferhata
Kulak asma aşıklardaki feryada
Nar güzeldir olursan İbrahim
Narlardayım
Baharlardayım
Gönlüm büyüsün şimdi


Ey rüzğar ateşe koş üşüdün
Aşktır kuşatan her şeyi dün
Ve bugün
Kömürü elmas eden ateştir...
Aşkın bir adı güneştir

Yakalım yanalım
İbrahim olmak güzel
Bülbülün sesi güzel
Gülün nefesi güzel


Köre ceza nankörlük
Açtım gözlerimi iri iri
Şarabın rüyasına geçtim
Şimdi yakan kelimeleri seçtim
Aşkım bir adı uyunmaktır
Gönlüm büyüsün şimdi


Yakalım yanalım
Aşk bir pencere ötelere

Yakalım yanalım
Aşk çifte kanat
Yüklerini at

Mum yanar ışık vermek için
Yıldız yanar güneş yanar...
Aşkın bir adı ibadettir

Yandım yandım yandım
Gönlüm büyüsün şimdi

Yanmada deva gönlüne
Yanmada deva her sürgüne
Ve yetimliğime
Aşkın bir adı şehadettir

Yakalım yanalım
Af diliyor aşktan kuşlar bile
Yenilgimiz dağ kadar...
Aşkın bir adı bir dağa yaslanmaktır
Bir dağ çiçeğidir tattığım aşk
Gönlüm bir çiçek açsın şimdi