Web Zaman Damgası

içimdeki sen

güneşi açık pencerede görsen içimdeki seni
tuttuğum tüm güller kıskanır masalımı
içime bıraktığın teninin tuzunu görse mavi
dolaştığın iklimler bile sevemez seni
görse ürperen bir yalnızlık içindekini
sımsıkı yüreğime kapanır sözcükler
sırf bu yüzden yazarım seni
göçebesiz aklıma...







sırf bu yüzden
kendimi tekrarlamayan masumiyetim gözlerinde
ellerindeki umutları ovsa pazar
utanırım sevmelerimden
ki;hayat denen yolculukta
ıssız konuşmalar yaparız biz
dili vardır saklı sessizliğin
vardır tasasız rüzgarın
her görüş gününde
adresi






en güzel filmi yazsın bulutlar
gökyüzüne ayarlansın mırıldanmalar
bu ateşin etiketi kutsal çekim
aynalarda daha bir güzel
maskesiz duygular
karıncalar bile yön ararken çıkmak için yanımdan
takılırlar saraydan ağacıma
böyle korurum içimdeki seni
gözümün karasında








kırılgan bir çocuğum ben
gözyaşım korkar uçurumumdan
bu yüzden kırılmaz herkesten saklı mücevher
benim dağ doruklarımda ölümde neymiş
o basit saldırgan yaşamımda
yüzümdeki izi silemez yağmurlar
hiçbir uyku beni bölemez atlasından
hiçbir uykular siz yoktunuz o geldiğinde
siz yoksunuz
başkası yok








ilk defa kendimi bu kadar verdim günahıma
bağrımda pişmansız saltanat
nasıl da güzelsiniz tenimin ırmaklarında
nasıl da güzelim dualarıma düşürürken zamanları
ahh..
düşen her yaprak kızaran uçmadır
tek kişiliktir ikiliğim
bugün ölecek karanlık
ve dans edecek içimde
ömrüm




ki;
içimdeki seni görsen sen bile kıskanırsın
içimdeki seni görsen sen bile sevemezsin kendini
içimdeki seni görsen kaçacak delik arar aynalar