"AN-FORA" isimli şiir 14.5.2024 12:41:05 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
tanrı gözümün perdesini uçurdu dip bir dalganın eşiğinden saldı okyanus çölüne binlerce sarsıntının çığlığını taş bir sofanın ayak ucuna boşaltayım diye
ellerime salkım salkım yalnızlık dudağıma üzüm bağlarından hüzün şerbeti sırtıma kırlangıç tepelerinden yüksek keder önüme kısa bir de uzun yol bıraktı
an-fora! çıldırmanın hazzında... uçuşuyor saniyeler dakikalar yıllar ayağı aksak medeniyet geride ve cehalet hep iki adım önde kalabalık metropoller, sekizgen piramitler çelikten köprüler ağı... ah! metal yığını dünya, öksürsen savaş tıksırsan ölüm
ışığın gözbebeğinden çivili adamlar geçiyor ve karanlık kan söktürüyor sokaklara
kayboluşun masalını anlatıyor pireler berbere ki o masal hiçbir umut vaat etmez eski bir marşandiz garına benziyor hayat ki terk- etmiş insanlık, virane ruhları, taşlaşmış kalpleri paslanmış duyguları mesken tutmuş cam gözlü alaca baykuşlar
......
koşa koşa yoruldum döne döne vuruldum meczup bir ruhun melankolik sokaklarında gayrı tutunmaz mı elim bir sufi'nin çıplak eteğine
ah! melâl yüreğim damarlarını kesen bıçak yok mu toz bulutlarını savuracak bir rüzgâr içimdeki korkuyu alt edecek fırtına
…..
tanrı gözümün perdesini uçurdu çıldırmanın hazzında zaman an-fora!...
h i ç l i ğ i n ortasından geçen nazlı ırmak yağmurun esintisinden vazgeçtim çok mu ırak yolun sonu...
ayşe uçar 08-09-2013
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.