Duyulmasını istediğimiz bir sevgi mesajı iletmek istiyorsak, bunun gönderilmesinden başka çare yoktur. Bir lambanın yanmaya devam etmesini istiyorsak, ona sürekli gaz doldurmalıyız. (Teresa Ana)
Paylaş
"Ya Leylim" isimli şiir 27.12.2024 00:59:40 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Ben sana ah-u-zarım ya leylim Hangi köşeye dönsem yolum sana çıkıyor Ve yüreğim ellerimde bölünüyor Hayatın bana beslediği husümet midir bilmem Lakin bir adam düşün kendinden kaçak Ve zebun bir çıkmaza sürüklenirken Gitmek ile kalmanın arasında bucalıyor
Ben sana ah-u-zarım ya leylim Bergüzar nine'nin ak saçlarında dahi kokun Can yoldaşım, gecelerde beliriyor cemalin Feza'dan mıdır, senden midir bilmem Dolunayla birlikte denizime düşen bu nur
Ben sana ah-u-zarım ya leylim Uyanmayı bilmeyen gecelerde ölü şehir Ve ölü yüreğimdeki göçmen çocukları Stockholm’de bir nida Adeta sarmaşıklar gibi sarılıyorum düşüme Ama yine de olmuyor burada sabah Dudaklarımın kıyısında yetim kalmış cümleler Göçebe hayatımın içinde yitiyorlar bir bir
Ben sana ah-u-zarım ya leylim Zayıf bir umudun ipine tutunmuş Zambakların dansa durduğu meyde demleniyorum Doğrusu solumda bir sancı nüksediyor Ve zehrini kusan sigaranın dumanında ölürken zaman Çektiğim sen, üflediğim sen oluyorsun adeta
Ben sana ah-u-zarım ya leylim Bir şair değilim, olamam belki ama Esrik cümleleri toparlamaya çalışıyorum işte Kim bilir belki bir gün seni bulur, Belki de bir gün beni sana hatırlatırlar diye Kendimce karalıyorum işte…
2013.26.08 Blackeberg/Stockholm
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.