"kançanağı" isimli şiir 27.1.2021 15:42:59 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
aynaya bakan yüzlerde tarih nazlandı yine akşamın dağınık saçlarında dolaşırken ellerim...
gelişsiz gidişlerin çıplaklığını giyinirken yüreğim sokaklar sır mezarlarla doldu yeşiller fısıldadı ki her ağızda bir yılan kim emzirir hüznümü zamanın yanaklarında derin gülmelerim rüzgar gelip çalmasın kapını nadasına bıraktığım gemiler benim son yolum
bir vakit gölgesi vardı bulutların kırmızı düşlerde korkular vardı çocukluğumun gamzelerinde ve soluğumda sevmek aklımı bozdu sabahlara eklenen günah yağmurları oysa iz değmemiş kendimde uyuyan sancı nasıl dirildi yoluma simsiyah büyüdükçe ne çok ağrı birikiyor avuçlarımda hepsi de darmadağın ince bir çizgide değişiyor rengi güllerin sessiz acılar eşeledikçe toprağı
hangi kapıyı öpsem uçurum kucaklıyor gövdemi ahh bir de güneşe değsem kırılmasa ellerim bu yangınlarda kaç kez öldüğümü unuttum kıyılarda dilsiz çığlıklarım
anılarımı maskeleyen saf sızı hangi maviyi tutarken yalnızlığın yüreğinle dönüp dolaştın ve durdun karanlığınla beyaz sokağımda gözlerin suçlu gözlerin kançanağı senin damarlarım şımardıkça olur olmaz her sebepten cinnet geçirdim dağ gibisin içimde bu yüzden yitirdim adreslerimi şaşkınlığına gelsem düşürsen beni ağzından
biliyor musun tarihler önce kin sonra kan akıtıyor saatlere her baktığımda aynaya öldüğümü sanıyorsun unutarak yaşadığımı
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.