Web Zaman Damgası

Elankolik güldürü

Şehir ıslanmıştı
Yüreğim gibi
Uslanmıştı
Kalemim gibi
Yazamaz şair
Oysa bana özümü hatırlatan zehir
Senin o bakışlarında
Ciğerime fışkırmıştı!

Altın tepsideki başım
Ezberimi bozan yaradılışın
Öksüzün yüreği, senin avucundaki sırdaşın
Oysa sen ne kalabalıktın
Çiçek bahçesi gibi
Bir müziğin kılıcı ile aldın başımı
Benim hayat arkadaşım
Özledim seni
Türkümün gece yarısı, onikiyi beş geçen seli
Unutamadım seni
Sesindeki harmoniyi
Yalnızca
Nebilim… sebze hali, merdiven boşluğu!

İlkyardım çantası
Akasya ağacı
Komdom
Kunduracı
Kunduracı
Beyaz gecelik
Tek bir gün
Güldürmedin yüzümü,
Yazık
Sana çoook yazık!
Ela gözlerinde saklı
Sayısız güzellik
Şehrin İstanbul’un ışıltısı, cıvıltısı
Kezzap gibidir gözlerin
Üstüme iyilik sağlık
Azrail’im
Cam masadaki kokain
-snııııffffffffffff!
İçime çektim seni
Aklımın köpekleri
Gözleri çökmüş, kasları gevşemiş
İçmişler köpek öldüren!
Sen
bana mani olan
sen
bana
ait olmamaya elbette hakkı olan
suistimal
suistimal
suistimal
bu gece suistimal var
giriyorum kışın soğuğunda
Kadıköy sahili aşk kokuyor
Umut beliriyor
Dalgalar eriyor
Giriyorum kışın soğuğunda
Üşüyorum
Dalgalar gögüs kafesimi kırıyor
Bir şey çıkıyor
deniz onunla doluyor
Denizi ağlatıyorum
Şehri ağlatıyorum
İnsanoğlu ağlıyor
-Benim başım ağrıyor
Üşüyorum
Artık çıkmak istiyorum
Çıkmaya çalışırken tutuyor kolumu
Öldüğümü görmek istiyor
Ölmemi candan istiyor
Ölmeye gelmedim arkadaş
Yoldaş!
Cesedimi gömmek istiyor,
Deniz sahanlığına.
Acıyı bal eyledik,
Damda birlikte yatmışız…


Şiir ve şair
Gözlerini girift delirticiliği
Şiir ve şair
Dudaklarındaki letafet
Şiir ve şarap
Şöminenin ateşi
Şiir, şehir
İsim şehir
İsim sen, giderken içimden çıkarttığın, şehir.
Şiir ve zehir
Gecem hortlak, bineği atlıkarıncaları
Gece kana susamış palyaçoların salıncağı
Gece onikiden sonra lunapark
Ben sarhoş, sahil kenarı
Kırılgan, yengeçlere haber soran
Gökyüzü, yıldızların otağı
Aşağısı,
Çelik çomak.

Fakirin gönlü
Uzak geçmişte kaldı
Bu gece
Onu aradı
Fakirin gönlü
İnce tahtalardan bir masa
Gazete kaplı yüreği
Üzerinde rakı
Beyaz peynir
Üç beş takı…
Fakirin gönlü
Seni kedi kafalı
Gece; seni hatırladı
Nankör,
Batır yüreğime çatalı
Mezesiz götürme rakını
Ne de olsa içmiştik
Gam dolu akşamını
elvada...