"SİS DAĞI" isimli şiir 2.6.2017 23:44:43 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
İsmin ne kadar güzel yakışıyor şanına, Eksilmiyor başından karın, dumanın, sisin; Ne ağıtlar yakılmış yıllar boyu anına, Coşkulu türkülerle dillerden gelir sesin.
Tepende buzullaşmış pare pare karların, Tarih sayfası gibi kopup giden yarların, Saçağına yaslanmış durur yüksek surların, Atkın, şalvarın orman, çimenler yeşil fesin.
Sabahın şafağında güneş burcuna doğar, Kaleyi sarar gibi duman ilk seni boğar, Bulutlar hücum eder, gelir tepene yağar, Hava raporlarını üfler sanki nefesin.
Saçların yolundukça yerine halı serdin, Odun oldun, ot oldun, esirgemeden verdin, Vurdum, kırdım olmadı bana sitemin, derdin, Ormanın, dağın, yaylan aynı heybetinlesin.
Bahar ayı gelende coşar ıssız yolların, Hasretle kucaklarsın, sarar bizi kolların, Öyle sevdalısın ki kızların, uşakların, Ruhunda, hayalinde, kalbinin içindesin.
Sise göç denildi mi boşanır sana köyler, El ele, halka halka bayanlar ile beyler, Şenliklerin dilinde destanlar seni söyler, Saz ile kemençenin yanık tellerindesin.
Havalar soğur gider köylü göçünü taşır, O cıvıl cıvıl yaylan peyderpey ıssızlaşır, Ayrıldığımız dağlar karlarla kucaklaşır, Rüzgârların sesinde, gök gürültüsündesin.
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.