"YAĞMURLU BİR AKŞAM GİBİYİM" isimli şiir 8.4.2021 18:45:39 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Bin türlü bilmece Uçuşuyor karanlık kanatlarıyla Buram buram sevdan kokan yüreğimde Yağmurlu bir akşam gibiyim ben yine Bu kentin Issız ve simsiyah örtüsü içinde…
İşgüzar yalnızlığımın abidesiydi baktığım her yer Tartıyordu soluğumun incecik ipini kendi usulünce Bu kentte kanayan tüm saniyeler Durmadan yanıp sönüyordu kendimde ki bir yerde Yalnızlık rıhtımında dolaşırken gittikçe çoğalıyordu acımtrak sesler ! Yüreğime saldırıp duruyordu görür görmez beni hemen, Cılız renkleriyle karşımda konuşan taş yürekli bir fener !...
Acılarımı anlatıyordu sanki bir bir o fener Mum gibi ışığıyla sinerek is dolu yüreğime Kaynıyordu yüreğim sanki kızıl bir mahşerde ! Dünyamı kabuslu karanlıkların zehirli bıçağı sıyırıyordu Kör bakışlı bir karşı aşkın ölü vicdanıyla, Böylesi kabuslu zamanlar da hep tutuşup yanardım Cesaretliymişim seni düşünmekle bu durumdayken bile Cesaretliymişim hala ben sen ey vefasızım ! Bunu bu kentte daha iyi anladım…
Yağmurlu bir akşam gibiyim ben yine Bu kentin, Issız ve simsiyah örtüsü içinde Aşktan yoksul kalan sevgi susuzluğundan ağlar Var ya hani, gözleri yaprak damlasız kalmış o çırılçıplak dallar, Sahil kaldırımların da uzayıp giderken sevgiden arıtılmış ağaçlar İşte ben böylesi anlar da ki kalıntılarıma baktıkça yüreğimi koyu bir hüzün sarar Ve birden bire o çıplak dalların ölümleri yüreğime saldırmaya başlar !!!...
Yetmiyormuş gibi yağmurun hikayemi ıslattığı delice Zehirler serpiliyor şu an anılardan bir de ruhumun üstüne Anlatıyor geçmişi yağdıra yağdıra türlü çeşitli yağmurlar Hem fırtına, ve hem de sel ile Böyle ağrılı çizmeyin yaşamı ne olur bana siz de ? Ağrılı çizmeyin bu şekil siz de, ey zalim manzaralı dallar Ey !..Gülmeleri yüzlerinden dökülmüş ağaçlar Ağrılı çizmeyin bügünkü yaşamımı yüreğime yalvarırım ne var ? Sizler de ey, meçhule akışan korku dolu yapraklar !!!…
Yağmurlu bir akşam gibiyim yine ben Bu kentin Issız ve simsiyah örtüsü içinde yüreği tir tir titrerken Öyle bir meyve ki, henüz olgunlaşmadan yere düşüp ezilen, Kapkara bir sevdanın buruk meyvesidir dişlenip ötelenen Bu karşınız da ki yürek tümden !...
Al karanfiller fısıldardı büyülü nefesiyle bana seni Mavi,pembe giysilerde saklardım onun sana yakıştırdığı düşleri En uzak sislerin ötesine dikerken gözlerimi İlk buluştuğumuz an itibariyle başladığını söylemeliyim Sana mal ettiğim bu kara sevda tiryakiliğimi...
Sabırla gezinirken tren rayları üzerin de serinletirdim İçimin tüm sıcak ezikliklerini Kapkara olurdu kimi zaman tren kömür gibi düşlerim O na bir şiirimde bir gün şöyle diyeceğim; “Böyle yağmurlu akşamlarda gelme aklıma ne var Gelme ki, biraz daha yaşayıp seni ömrüme sindireyim ? Yoksa sana nice yağmurlarıma dek hep sitem edeceğim ?!…”
İ. HAKKI GÜRCANOK Adana / Eylül /2000
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.