Ülkemde halkımın karnı tok,
işsizlik desen hiç-mi-hiç yok,
herkes hür, eşit ve mutlu yaşıyor
adil bir şekilde hakkını almaya çalışıyor,
kimse-kimseyi etmiyor istismar,
kazancımızdan artan “birikim” lerimiz bile var,
garantili yani gelceğimiz,
“Başkanlık Sistemi” ise tek güvencemiz,
ne kadınlara zulum ve baskı yapıyoruz,
nede çocukla "Bir kere" de tecavüzü var sayıyoruz,
yok etmişiz yalanı ve sahtekarlığı,
pekiştirmişiz laiklik ile uygarlığı,
din ile devlet işlerini birbirinden ayırmışız,
ne akrabalarımızı nede yandaşlarımızı kayırmışız,
gözümüz gibi bakarak doğayı koruyup sadık kalıyoruz,,
hava kirlenmesine karşı her türlü önlemi alıyoruz,,
çok önemsiyoruz hem eğitimi hem de bilimi,
arılaştırıp-zenginleştiriyoruz bçylece öz türkçe dilini,
paramızı korudukça heryerde değer kazandı,
böylece Avrupa değil Amerika bile bizi kıskandı,
çünki tükettiğimizden çok fazlasını üretiyoruz,
alın terimizin adına da “yerli ve milli” diyoruz,
ihracat fazlamız ile dış borçlarımızı kapattık,
ülkemizi bir “huzur ve cennet” ülkesi yaptık,
bu gidişle kalkınmada dünya birincisiyiz,
bizi yıkamaz ne zam nede enflasyon cininiz,

Böylece hiçbir isteği kalmadı ağzımın,(*)
GİDERAYAK şiirinde özlediği Nazım’ın.

(*) Şiir dizime "TEPETAKLAK AD" olarak kulandığım; Büyük türk şairi Nazım Hikmet Ran’ın "GİDERAYAK" şiirini mutlaka okumanızı öneririm. (Şiiri 'GİDERAYAK 2'de bulabilirsiniz)