"KAN DONDURAN ACILAR" isimli şiir 3.12.2024 13:59:29 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
uçuşup durduğun kanatlarından sazın sözün türkülerin tükenir ellerin yanında öylece kala kalırsın .
bilesin ki şakaklarına kar yağıyor, ey acı gül açan yüzlerimizde beliriyor senin rengin de ..
biz seni tâ eskilerden tanırız ! hani yüreklerimize taş olur inerdin avuçlarımızda hira dağı'ydın al atların tan yerine ayarlanmış yelelerinde akdeniz rüzgârlarına karışan sendin .
biliyorum hiçbir tarih yazmayacak ve bir sır gibi kalacak yakılan kitaplarda , göbek bağı annesinden henüz çözülmemiş bebeklerimize , mitralyözlerin washington'dan ayarlandığını ..
seni de yakarlar birgün, ey acı
bir taptuk kul gözlerinden vurursa parmakların eğri ağaç tutmaz , ve çığlıkların çağlar aşar duymazsın .
ve ben biliyorum örümceği mağarayı güvercini asâyı ve ibrahim'in baltasını biliyorum .
nereden başladı bu kesik dans ve bu dansa karşı afyonlanmış heçin yüzlü insanlar da kim ?..
kim kimin yanında kim kimin karşısında ?..
kadıköy vapuru`nda sigara tüttüren delikanlılar da neden gülüyorlar ki ?..
seni de vururlar birgün, ey acı
filistin'de masum küçük çocuklar ne büyük acılarla yüzyüze kalmaktadırlar .
öyle bakmayın balkonlarınızdan fırat nehri ayrılık ıstırabına tutuldu , damarlarımızı yırtıyor tuna nehri, onulmaz boşnak sızıları pompalıyor yüreğimize ..
pilevne türküleri ağıtlara dönüşürken , çeçenya'da yiğitler inancın emeğin / ve idealin tâ kılcal damarlarına kadar ulaştılar.
ve ne bağdat'tan ne şam'dan ne mekke'den ne diyarıbekir'den ne istanbul'dan ne buhara'dan bunca telefon cihazına rağmen kimse kimseyi duymuyor !
seni de vururlar birgün, ey acı
halepçe'de soldurulmuş gül gibi bu sevdâya düşsen, sen de yanarsın suskun sıcak uzun yaz geceleri ..
ve siz ey analar ! hani siz gecelerinizi böler, çocuklarınıza ninniler söylerdiniz .
hani siz fatih'ler yetiştirirdiniz !
çocuklar hep yetim kaldılar ! öksüz ve yetim ;
- elem yecidke yetimen feâva ..
ve ben biliyorum ki , istanbul'un bağdat'ın diyarbekir'in mekke'nin buhara'nın birbirine nasıl bağlandığını nasıl çözüldüğünü ..
sonra ey insan ey insanlık ayağa kalkın !
dayanılmaz çilelerle üzüntüler kan dolduran acılar ..
kolları ve bacakları budanmış delikanlıları boyunları gövdelerinden ayrılmış insanları gözleri uyur gibi kapanmış, kan pıhtıları içindeki bu çocukları ;
gelişmiş laboratuvarlarınızda dikkatle inceleyin ! birgün, evet birgün gelecek bu dünya âlemi inşaallah bir gül bahçesine dönecektir .
bunu böyle bilin ve unutmayın !..
Mustafa ASLANDOGDU
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.