"Tarih Kadar Eski" isimli şiir 12.11.2024 13:45:12 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
ah şimdi dışına itildik zamanın içeri girecek tek bir meteliğimiz yok evet parası yoktu ama deniz suyuyla yıkanmış yarası vardı şuramızın
yüreğimizdeki tramvay sesleri kendi dumanında boğulmuş ateş böcekleri bir gümüş çarpıntının kavgasıydı kendini ağırdan satan gölgeler arasında iki kulağı da sağırdı altını üstüne giyinmiş şehrin sokakları
bir rehincide emanetti mutluluk aldanışlar diz boyuydu bir izdiham filminin sonuydu keşke bir yağmur yağsaydı duvar diplerinde ne kadar küfür varsa toplayıp hepsini çöpe atsaydı umuruna yıldırımlar düşmüş bu zakkumlu çağın meydanlarında bozulan dilini saygıyla onarsaydı!
hiç kimse ciddiye almadı alan daraldı alanlar hiç doyuramadı yavrusunun gözlerini alan hep hep yalanladı
bir derin mezar kazdım kendi kemiğiyle sevişen duygulara anlamsızlığına gül ektim sözlerin su verdim masallarına köklerini güneşle doyurup dallarıyla aya bir salıncak kurdum uçurtmaların ipine yüklüce selamlık bağlayıp kuşlara bir esenlik yolladım gördünüz mü dedim göğün çocuklarını
pencereler benim çarmıhımdı gece ruhunu kemirmişti kapıların susturdum gözlerimdeki gamla kederi yeniden gözden geçirdim rüyalarımı aynalarla barıştık sonra yüzümdeki korkuyu silip sabaha kadar bakıştık gördüğümle çelişmedim İki ten arasında sıkışıp kalmamıştım hiç
biri vardı İkincisi yoktu sonra üç basamaklı bir aşk merdiveni diktim bulutlara üç kez sürüp alnıma üç kez öptüm yanağından sonra dedim ki ah şimdi!. ''melekler katında bir kanat olmak vardı ya''
cemi cümleye geçmiş olsun
_boran
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.