"Kit" isimli şiir 21.10.2024 19:58:23 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Masum bir korkuyu yalnızlaştıran B'eşikte bir tanrı misafirliğidir Siyah bir sevgi elleriyle Göğüsleri batan sulardır üstümüzde oturan Rakamlar dizili harfler raksında Güneşe sarılı eldivenler Derin olan bir kangren dokulu yürüyüş müdür bastonuna geçirilmişken Mazide kül eyleyip Muştuda k'ayıp bir yokluk tecessüsünü.....
Vakitsiz bir kitleyiş üstümüzde Bir baharı kucaklarken Bulutlar birer birer hecelerken kendini Rüyalarda d/arbedeyken sarkık cürmümde Kuşlar kara kaşlarıyla Hakirken aynalarda Ve ölmek düş'tü uzaklara...
Bakışın inzivaya eğilen bir cürümden Çürümüş bir rabıtada ısimaydi Aynalarımdan bir yaprağın silüetine sığınan
Gülüşü buruk bir sevgiden gözüken nizama işlerken bulutlarımdan yağmurlar akar gözleri şivesi bozuk tamburamdan Mimlemiş hecelerin kundakta vaveylâ gibi Huzur içinde kalıyor sözlerim yana yana Dökülürken zambaklar gaflet türküsünü sokulmuş Tenimde yaslarken hür edilmiş sevişmeleri Bilmem kaç bulut üstünde hüzünlendim Kapısı kırık bir karıncaya
Ölüm gibi aşk kılarken teneffüste Mum ile yangınlarda kül eylemişim İçimdeki rüzgarlarda bir buseyken Hakirken sulanmış sözler İncinmiş şarkılarda ense kökünde bir kıyamet ağırlığı Kıymetsiz şakırdamalar harflerinde Noktasız bagrismalarla neye atfediliyor Yorgun bir bilmece gibi Tünemiş bir kokuya ramak çiziliyken Bahar bağrında bir kelime tiyatrosu Sararmış bir üflentiyle Kısmetmiş bir esmaya vurgunken dağlar...
Cevazında ölüm okunur burnunda Ben bir şalvar ustası kolunda Göğsü aya çatmış bir düşünceye yoğrulmuşum Gönlü velvele sırtında yarası buz tutmuş Köz gibi Hicran tutuyor Vicdana küs bakışlarla....
Zambaklar gönlü fırtınayla dokunur esmasında Velvele gibi bir an gelip geçer Dökülmüş yaprakların kuytusunda göçümesiyle Neye gariptir gülmek bu zamanda Kimin silüeti sendeki izi gah ar iken Kimin şarküteri bendeki gah bar ı Bir şaraba vurulayım da Küfre düşen gafletin ağacındaki ruhun mecaline Genzi sarkık bir bedduaya Bir imge bulamıyor sanki dilimdeki sancılar Gaipten bir şarkı sevilmek içûn
Muştusunda seni bilen diller Mecnun olmaz mı ey yaren
Soğuk bir gıpta için değer mi köz olmaya Basiretimin bereketinde Keramet midir beni mis gibi vakitlere götüren Hicran ile suratımda eksik bir ışık için Vicdanında söz ile bağlıyarak cürmune
Ah! Utanan aşkın kül eylemisse ahiretimin ketum kalmış kalbine Bir uçurum gibidir taş bağırdı vaveylân Huzurun boşluğunda bir vehim iken sır ile Sana kar kalmaz sevdalar Bulutlar şemse vurgunken gözlerde Gözlerim akit ile mevt i aşkında deyn kalır
Bir güvercine ayakları haritası sürgün ile Gömleği dugmesiz Nar ı aşkında bükülmüş bir mizan sessizliğinde Vahim ile ölmek neydi sahi Vicdana küs bakışlarla Bir bâki sılayla gonulgahinda Ebrarı kanatsız bırakan Esrarımda yarım yarım bir türküde seni anmak içûn nakışlarla... Çakıl taşlarına üfle diye bir fala Vurgunken cehennemin üşüyen gaibinde
Kapına sığan bir vahdet i vucûtken bağışlayan yutkunan akl ı esrarımda Feri inen bir gözden arlaninca yani Bir çiçek gibi Firuzende Kurumuş yangın gibi
Eseleyen bir kalbi yudumlarken bahar ı yanık/ Şirke vurgun olmamak diye Tanrı ; anadan ûryan gibi bir ilimlen kendini tanıtırken dagda bir fındık ağacı Derede gülmüş bir taş olaydım sana
Gezgin imgeler...
Gezgin imgeler...... Gezgin imgeler...
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.