"MÜMİN ALLAHINI ÇOK AFFEDİCİ,PEYGAMBERİNİ ŞEFAATÇI OLARAK BULACAKTIR." isimli şiir 1.8.2024 14:45:36 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
MÜMİN ALLAHINI ÇOK AFFEDİCİ,PEYGAMBERİNİ ŞEFAATÇI OLARAK BULACAKTIR.
1.8.2024 11:53:23
ALLAH RAZI OLSUN HATTAD NE GÜZEL YAZMIŞ BİR AYET BİR HADİS, AYETİN MANASI ,HABİBİM BİZ SENİ ANCAK ALEMLERE RAHMET OLARAK GÖNDERDİK, ALTINDAKİ HADİSİN MANASİ İSE NAMAZ DİNİN DİREĞİDİR. 1 Hz. Enes anlatıyor: Resûlullah (asm) şöyle buyurdu: “Kıyamet gününde, insanlar birbirlerine girecekler. Hz. Âdem’e (as) gidip: 'Evlatlarına şefaat et!' diye talepte bulunacaklar. O ise: 'Benim şefaat yetkim yok. Siz ilk gönderilen Resul olan Nuh’a (as) gidin.' diyecek. (Bazı rivayetlerde Hz. Nuh zikredilmemiştir). Bunun üzerine Hz. Nuh’a (as) gidecekler. O da : 'Ben yetkili değilim! Ancak, siz İbrahim’e (as) gidin! Çünkü o Halilullah’tır.' diyecek. İnsanlar Hz. İbrahim’e (as) gidecekler. Ancak o da: 'Ben yetkili değilim! Ancak Hz. Musa’ya (as) gidin. Çünkü o kelimullah’tır.' diyecek. Bunun üzerine insanlar Hz. Musa’ya (as) gidecekler. O da 'Ben yetkili değilim! Ancak Hz. İsa’ya (as) gidin. Çünkü O Ruhullah’tır ve onun kelimesidir!' diyecek. Bunun üzerine ona gidecekler. O da: 'Ben buna yetkili değilim. Lakin Muhammed’e (asm) gidin!' diyecek. Böylece bana gelecekler. Ben onlara: 'Ben şefaate yetkiliyim!' diyeceğim. Rabbimin huzuruna çıkmak için izin talep edeceğim. Bana izin verilecek. Önünde durup Allah’ın ilham edeceği ve şu anda muktedir olamayacağım hamdlerle Allah’a hamdü senada bulunacak, sonra da Rabbime secdeye kapanacağım. Rab Teala: 'Ey Muhammed, başını kaldır! Dilediğini söyle, söylediğine kulak verilecek. Ne arzu ediyorsan iste, talebin yerine getirilecektir! Şefaatte bulun, şefaatin kabul edilecektir!' buyuracak. Ben de: 'Ey Rabbim! Ümmetimi, ümmetimi istiyorum!' diyeceğim. Rab Teala: '(Çabuk onların yanına) git! Kimlerin kalbinde buğday veya arpa tanesi kadar iman varsa onları ateşten çıkar!' diyecek. Ben de gidip bunu yapacağım!..” (Buhari, Tevhid 36, 19, 37; Müslim, İman 322) - Bu hadiste açıkça görüldüğü gibi, sırasıyla ilgili peygamberlere şefaat etmeleri için müracaat edenler, Hz. Âdem’den beri var olan bütün insanlardır. Hadisin başında Âdem’e gidenlerin “Evlatlarına şefaat et!” demeleri de bunun açık ifadesidir. - Bununla beraber, Hz. Peygamber (asm)'in hadiste “Ümmetim, ümmetim!” demesi, bu hadisin ifadesinin anlaşılmasını gerçekten zorlaştırmıştır. Alimler, “müşkil” dedikleri bu problemin farkına varmışlar ve konuyu şöyle açıklamışlar: Bu hadisi, zikreden ravilerden bazıları, hadisin bir bölümünü, diğer bazıları diğer bir bölümünü aktarmışlar. Bu sebeple hadis rivayetinde bir kapalılık olmuştur. Bunun açıklaması şöyledir: 1) İlk başta bütün insanlar mahşer meydanında çok şiddetli bir sıcaklık altında çok uzun bir zaman beklemekten bunalan insanlar, Hz. Âdem’e ve nihayet Hz. Muhammed (asm)’e şefaat etmesi için müracaatta bulunurlar. Hz. Peygamber burada şefaat-i uzma makamında bütün insanlara şefaat edecek ve böylece mahkeme-i kübra safahatı başlayacak ve insanlar bununla oradaki bekleme sıkıntısından kurtulacaklardır. 2) Mahşer meydanında kurulan mahkemeden sonra insanlar mizan gibi hesaplardan geçtikten sonra, sırattan/köprüden geçecekleri sırada kâfirler ve bir kısım günahkar müminler cehenneme yuvarlanacaklar. İşte bu makamda Hz. Muhammed (asm) yeninden şefaat edecek ve özellikle “ümmet”i için şefaat hakkını isteyecek ve arpa miktarı kadar imanı olanın cehennemden kurtulmalarına şefaat edecek ve onların kurtulmalarına vesile olacaktır. (krş. İbn Hacer, Fathu’l-Bari, 11/435-440) 2 sevgili Peygamberimiz seyyidül mürselindir, Habibullahtır,yaratılışta ilk,gönerilişte sondur, Allahu tealanın en çok sevdiği kulu ve elçisidir, önce nuru yaratıldı,nurundan kainat yaratıldı.
Allahım müminlere sevgini nasip et lütfen ,diye yakardılar, Resulünün aşkını ve sevgisini de, sensin nasip etsin dediler, lutfun merhametini nasip et diye,yalvardılar çok yalvardılar, sevgili Habibinin şefaatini nasip eylemen içinde,yakardılar. lutfun ve merhametinle dualarımızı kabul et diye dua ettiler.
ABDULKERİM KAYA.EMEKLİ VAİZ.
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.