"ABASIYANIK ŞAİRİN ŞEHRİ BURGAZ ADA..." isimli şiir 26.5.2024 14:22:04 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
İstanbul'un evlat parçası burgazada burası bir Sait Faik düşü ile ve martılar içimi okur gibi telaşlı ve deniz dalgalı yürek ister denizin çıplak tenine dokunmaya
Vapurun kalbi durdu duracak da o yolculuğun kahramanı sizce kim idi ;,? ben sanmayın ayak bağı, göbek bağını karıştıran bir veletin; anası ile sohbetti fena güzeldi ve kulak misafiriyim konuştuklarına neylerse gönül güzel eyler mantığı ile çocuğun gizlice öpüverdim o iki kaşın arasından
Keyfini azıcık açık havaya çıkarmış mahkum gibiyim lakin oturduğum koltuğun rahatlığı fena battı acayip yadırgadım yerimi bu koltuğun kim bilir akşama kadar başka başka sahipleri olacak ve adaya keyif bayrağını dikecek üç beş yolcusu ile itile kakışa indim vapurdan da.
Vapurdan inerken kahve önlerinden parmaklarının arasında tütün kundaklayan amcalara bir tanıdık gelmişiz ki bakışları gül gülüşleri gül idi;
Sonrası tabana kuvvet ayak sesleri tanış o sokaklar yasemin kokusuna teslim olmuş bahçe cemali nur fındık burunlu evlerine konuk olmayı insan duramaz hayal etmeden duramaz
Karın tokluğuna güne merhaba demiş sanki börtü böcek bir evin bahçesinde peş peşe kara dut intiharı fena canımı yaktı aman neyleyeyim yarama tuz basıp Rabbim güzel eyleye damakları ve güzel eyle dut tadını diye diye
İstanbul bostancıda vapur iskelede.boyunda ipi çözülmeye mini minacık bir vakit kalmıştı
elimin cebime dost kılan ey damaklarım kupkuru bakkal dayının sabah siftah parasını bıraktığım o bir avuç nohut kökenli beyaz leblebi ve yetmişlik bir rakı halen benimle
Serde şairlik Savaş esir duygularım kalem, kağıt bulaşığı aklıma girip çıkar iken o martılar var ya o martılar kulaklarıma seslerinin en yükseğini bırakıp gitmesine sesim çıkaramamanın bir nedeni daha vardı da kalsın işte
İçten hevesliyim ya yukarı burunlu cümleler öte giden benden nasıl yazarım şairin şehirden yeni bir şiiri ben
Kimin nesiyim ki burada göğsümü yumruklayan ince bir sızı aşka tövbeli ;rakıya katıksız bu kemiksiz dilim lades diyor sadece yarin yeşil gözlerine ve usul boyuna
Geldiğim yolun ayaklarına turab oy oy!..zaralıcan gönlü kırık cam vedam şairin kalbine vedam kendime ve Burgaz adaya olsun bakalım bu günlük....
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.