"Şahitsiz bir sükut benimkisi" isimli şiir 25.10.2024 22:25:01 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Kırdılar beni kırk yerimden Ama ben hiç ağlamadım Yemin olsun ki hiç ağlamadım anne Sadece senin kadar ıssız Senin kadar sessizim...
İçimde hasretin Bazen mısralarımdan taç yapıp Başına takıyor Bazen hece desenli elbiseler yakıştırıp endamına Yüzlerce kalemsiz şiir yazıyorum sana anne
Ahhhh bu benim Hiç büyümeyen çocukluğum Büyüyüp kırkını geçsem de Benim anneliğim Hep senin gölgende kaldı annem Ben her şeyin en güzelini yakıştırsam da sana Engel olamıyorum yaşamak gerçeğinin Kulağımda çınlayan sesine Uyan kızım uyan İmgelerinin hepsi düş yorgunu Uyaklarının hepsi hayal kırıklığı
Biliyor musun anne Bir de içimde saklayıp da Kağıda döküp aklayamadığım şiirlerim var...
… Hayat bana hiç iyi davranmadı anne Ne kırmızı bisikletiyle Sevinç çığlıklarını rüzgarla yarıştıran Ne de Pembe balonu elinden uçan Bir çocukluk hatıram var benim
Erken kararttı kader aydınlığımı Hep taşıyamayacağımdan ağırdı Omzuma yüklenen yük Çok boş omuz aradım Ama dar günümde başımı yaslayacak kadar Merhametli bir yoldaş bulamadım
Sana biraz öfkeli Bir o kadar da kırgınım Bazen içimden diyorum ki Madem sevgi, emek, şefkat gösteremeyecektin Neden? Neden dünya'ya getirdin ki beni Sahi söylesene anne Hiç gözyaşlarıma şahitlik ettin mi sen benim
Başı boş sokaklarda boşluk içinde Bomboşum anne Sesini sığınak nefesini şefaatçim bilip Acılarımı anlatmaya çalıştım sana bazen Ya mutfakta yemek yapıyordun Ya leğen başında çamaşır yıkıyordun Alnından yanağına süzülen terler Kar beyazı köpüklere karışırken
Sen çamaşır yıkarken Ben sana Anne diye kaç defa seslendim Sen babamın Yırtık yakalı gömleğini çitilemiyor Adeta babamdan öfkeni çıkarıyor Belki de hayattan intikamını alıyordun Ve öylece dalıp giderken Sen beni hiç dinlemiyor Ya! ay kızım şu ocağa bak Yahutta şu yemeği karıştır diyordun Ben kepçeyi tencerede döndürdükçe Kader de çarkını tersine döndürüyordu Ama sen bilmiyor sen duymuyordun anne
Dilimde takatsiz ninniler Tırnak uçlarımda sisli geceler Ekmeğin buğusu ve benim alnımın teri anne? Yazık oldu onca emeğe Boğazımda dizili kalan ekmeğe…
Sevgi mi? yutkundum Yuh olsun ki, sevgi emektir deyip de Dönüp arkasına bile bakmadan çekip gidenlere Yuh olsun ki, şahitsiz bir sükut içinde bırakanlara Sustum Suskunluğa adanmış her anım Kaydedildi saniyelerin koynuna...
#hüzünlükent
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.