"RUBAİLER" isimli şiir 19.5.2024 19:05:57 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Aşk narına yanarak yürekten seven kişi Sevgi umutla bekler aşkla doğan güneşi Yalan dolanla aşkı sana anlatıyorsa Ruhu ölmüştür onun masal anlatmak işi
Saki aşkı sunarsan ben ihanet istemem Sevgi en güzel ziynet başka ziynet istemem Sevgi kalpten vurmaksa şu üç günlük dünyada Aşk bir cinayet ise ben cinayet istemem
Sarhoş sanma kendini düşün yarın dünleri Laf ile değirmende bulgur öğüdenleri Peynir ile karadan gemi yürüten varya Alim sayar kendini hemde cuma günleri
Duydum Mecnun Kerem'i, bunlar kahraman değil Gül için öter Bülbül ama Süleyman değil Bu dünya bir pazardır alır satar gidersin Laf ile kumaş satan burda bezirgan değil
Davulcu çomağından davul sesi gür gelir Bakın hele karşıya değnekli bir kör gelir Onun gönlü yırtılmış o köre bir şey demen Kendisinden gecmişse Aşk tadını o bilir
Yaşamak kolay değil sızı iner derine Çürür et kemik tırnak sinek konar derine Aslı ile Leyla yı önümüze koysalar Ne Aslıya bak derim ne dönüp diğerine
Doktor sar bu yarayı kapanmalı bitmeli Çokmu derin Bu yara bu yarayı netmeli Off off sende hastasın doktor sende dertlisin Doktorda hasta ise bilmem kime gitmeli
II ___(TOPRAK)
Ey toprak biz seninle ayrılmaz eş gibiyiz Şol denizlerden uçan çift kanatlı kuş gibiyiz Fazla beklemeyelim artık fani dünyada Bir gün koyun koyuna yatacak değilmiyiz
Alem akıl ermeyen saklanan sırdır bende O sırra vakıf olup çözemedin ki sende, Ikimiz seyredelim perdenin arkasından Bu sır sel yatağının akıp gittiği yönde.
Benden başka dostun yok arama hiç boşuna Ötelerden duyduğun gitmez belki hoşuna Ben gibi sadık dostta inanmıyorsan eğer İnan o zaman sende ayaşla sarhoşuna .
Bu Alem kör düğümdür ne ben çözerim ne sen Ayrıldımı et tırnak sızlamaya başlar ten Gökten emir gelip sur üflediği zaman Şöyle Bir bakmışız ki Ne sen kalmışsın ne ben
Dünyayı dal kavukla bak namertle doldurdun Öbek öbek çoğaltın saray yurtla doldurdun Leylaları çürüttün sessiz örttün üstünü Nice ela gözleri böcek kurtla doldurdun
Cennete, gülücükler ektiğimiz yer deriz Cehenneme, gözyaşı döktüğümüz yer deriz Cennetle cehennemi aramayalım boşa Bulduysak şol cenneti biz hala ne bekleriz
Üstüne yeşil giydin avcunda mavi bir su Bu keramet değilse söyle bize nedir bu Anahtarı Besmele mana hazinesinin Kim döndürür bu çarkı var sahibi illa hû.
III (ÖLÜM)
Şair sen öldün madem okutsunlar selanı Özlemin bitsin gayri var gör sende mevlanı Can dediğin gönlünü incilerle doldurdun Yoksa mahşer gününde bulursun bak belanı
Günahsız temiz doğduk azar azar kirlendik Şükür nedir bilmedik üzerine dertlendik Ağlayıp sızlayarak yalvardık Yaradana Sabret kulum deyince azgınca sinirlendik
Kabre girince insan mezarında hür olur Eli gözü ayağı toprak ile yoğrulur Üstünmü açık kaldı onun için üzülme Yavaş yavaş örtülür çukurun doldurulur.
Kazma kürek toprağı delik delik yarınca İçerinmi ürperdi mezarına varınca Gövden kaldı can çıktı gayrı bir şey fark etmez Ha dağda kurtlar yemiş ha Kabirde karınca
Aşkı Yaprağa dürmüş Zühreyi seven Tahir Daha netsin Eyy Zühre bu seni öven Tahir Ne tabib ne doktora gerek yok be Haruni Ölecek hastalara aşk en güzel panzehir
Harun yıldırım
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.