Web Zaman Damgası

NEV-İ ŞAHSINA MÜNHASIR

Sanırsın kendi yazmış, her kitabın hasını
Yazdıklarıyla silmiş zihinlerin pasını
Ayrıca spor yapıp geliştirmiş kasını
Boşuna denmemiş, “nev'i şahsına münhasır"


İlmi öyle derin ki, unutmuş sayfasını
Her zaman özenlice seçiyor tayfasını
Allâmedir, çekemez kimsenin tafrasını
Kağnıya binmemiş, “nev'i şahsına münhasır"


Hak etmeyene denir, hak eden unutulur
Bazen dinlemek lazım, gereksiz konuşulur
Kayısı,fındık bile, güneşte kurutulur
Hiç yere inmemiş, “nev'i şahsına münhasır"


Alametifarika, zât-ıdır şahânesi
Her zaman hazır durur, cebinde bahânesi
Nereden çıktı dersin, bunlar da neyin nesi
Korkup da sinmemiş, “nev'i şahsına münhasır"


Durmadan istiyor ki, hep de onu övsünler
Umursamaz kimseyi, dayak atıp dövsünler
Çekinmez hiç kimseden, isterlerse sövsünler
Lodosu dinmemiş, “nev'i şahsına münhasır"


Ben normal biriyim der, hiç de değildir öyle
Hiç bir laf kâr da etmez, neler söylersen söyle
Uğraşma der benimle, konuşamazsın böyle
Kimseye kanmamış, “nev'i şahsına münhasır"


Kimisi bekler durur, hani bana iltifat
Kapı gibi gıcırdar, yağlamazsan kabahat
Böylesiyle geçinmek, gerçekten zor zanaat
Yanıp da sönmemiş, “nev'i şahsına münhasır"


Türkmenoğlu diyor ki; beğenmez başkasını
Farkımız olsun diye, yan takar şapkasını
Yalanı asla bitmez, düşünmez arkasını
Gidip de dönmemiş, “nev-i şahsına münhasır"

Şükrü Atay (Türkmenoğlu)

08 Eylül 2020 - KOCAELİ

USTA KALEMDEN

Ahmet KARA
Akıl vermiş yaratan içindekini kovsa
Sebebi hayır deyip bulup da doğru sevse
Eğer meral dağlarda avcılara bir avsa
Boynunu büker de “nev-i şahsına münhasır"