Web Zaman Damgası

Mülteci Hikâyeler

Geceyi dinliyorum..! Sessiz,sakin,ıssız..!
Vurulurum zincirlere,prangalara...
Vurulurum yalnızlığa gecelerde...

Ağustos böceklerinin mırıltısında kulağım...
Çok uzaklarda bir su sesi...
Renkler anlamını yitirmiş,
Ay ışığına dalıyor gidiyorum...
Gece beni dinliyor,dinliyor gece beni...
Gece ben,ben gece oluyorum...

Geceler neler anlatır bana!
Ruhumla gezinirim gecelerde...
Uzun uzun geçmişinden seyrederim zamanı.
Çok yavaş yol alıyor zamanlar gecelerde....
Ninnisiyle uyutmuş herkesi...
Solmuş ışıkları gecelerin.

Fasıl fasıl geçiyor gözümün önünden kelebekler...
Ama asıl gecelerde uçarmış kelebekler...
Secdelerim beni bekliyor,
Rükularım,kıyamlarım beni bekliyor.
Emeksiz,çabasız,kaygısız geceler...
Gece beni dinliyor,dinliyor gece beni.
Gece ben,ben gece oluyorum..

Büyüdükçe büyüyor gözümde...
Uykunun tatlı kucağında yitip giden geceler....
Kıvrıla kıvrıla uzanır Rabbini tesbih ede ede...
Ve gündüze bırakırken yerini hep aşıktır geceler...
Gizler her şeyi,gizler...
Asildir geceler...!

Sessizliğin sesinde buluyorum kendimi...
İliklerime kadar gurbetteyim.
Duyuyorum işte,
Zaman zaman beni çağıran o sesi.
Bilemem hangi mevsim,
Bilemem hangi gün,
Bilemem hangi şehirde...?

Kurak topraklar gibi çatlamış ömrüm...
Sağa vurup yalpalamışım,
Sola vurup yalpalamışım...
Düştüğüm her karanlıkta
Bir ışık arar olmuşum.
Acıyor işte sol yanım,
Acıyor gecelerde...
Gece beni dinliyor,dinliyor gece beni.
Gece ben,ben gece oluyorum...

Doğ artık gecelerime...
Dökül karanlığıma varlığındaki bütün nurlarla...
Toparla zerrelerimi.
Buğu buğu uzuyor ayrılıklarım gözümde.
Hasret ateşlerim,kayboluşlarım buğu buğu uzuyor ömrüme...

Nerede yalvarışlarım,
Nerede zamanla yarışım,
Nerede yağmurlarım?
Susuz kalmış topraklarım...
Bir bulut olup,süzülürüm geceye...

İçinden çıkılmaz bir hal almış
Üzerimdeki gölgeler.
Gece beni dinliyor,dinliyor gece beni.
Gece ben,ben gece oluyorum.

Gecelerde başlayıp gecelerde bitiyorum..