Web Zaman Damgası

Ana'dan oğul'a

cümle alem bilirdi,sana olan düşkünlüğümü oğul
bir temmuz sıcağında aldım seni kollarım arasına
aldırış etmeden sancılarıma ,
aldırış etmeden öksüz gözlerimden akanlara
içimdeki çocuktan vazgeçerek
Vazgeçerek kendimden getirdim seni dünyaya
ne gök diledim,ne güneş diledim mevlâ'dan
tirnaklarımla kazıdım ben bu hayat-ı
_yeterki sen yeşer di-ye dalımda
seni kurban vermemek için, bu acımasız hayata
_ne uyku bildim, ne dünek bildim
sen vardın oynadığımız bütün körebe oyununda
ağlamaların baharım,suskunlugun kışlarımdı
birlikte büyüdük,birlikte çektik dünya kahrını
ne emmi tanıdın ne dayıyı,
nede sordun sende olmayan bir babayı
ne merak ettin deniz kokulu yosunlu taşları
_ne sevmem dedin bu bozkırları
bir gecede büyüdün sanki,bahar rüzgârlarıyla
bir günde tanıştın, yalan dünyanın sancılarıyla
ne bir uçurtman oldu afillisinden,
ne bir gökyüzün oldu masmavisinden
ne süslüsünden bir gömleğin oldu...
ne baş ucundan sakladığı bir papucun oldu yıllarca
ömrün,benim kederlerime ortak olmakla geçti gitti
_ne bir sevdan oldu anlatacak
nede dört köşeli bir yuvan oldu yaşayacak
yaşadın bu yalan dünyayı tek başına "içine ata ata"
_içtin benden önce ecelin şerbetini,
oysa anan kurbandı sana,bıraktın beni tek başıma
___ağıt olarak kaldın hep dudaklarımda
senden sonra yaşasam ne olur, yaşamasam ne olur
canimda açtığın bu yara hep kanayıp durduktan sonra..!
LESKÜY NARUT