Web Zaman Damgası

Mari Keklik Hikayesi geçen sene mayıs ortala köyümdedim bir sabah keklik sesi duyunca dayanamadım yürüdümişte dizelrde olanları gördüm! Duygulanmış kısacık olsa da kaleme almışım! İyi okumalar! Nokta

Mari Keklik
düşündürdükleri

Yıllar sonra köyümdeyim!
Baba evimde hasret gidermedeğim
İlk gecenin sabahı keklik sesiyle uyandım!


Şakır da şakır beni çağırıyordu sanki
Dayanamadım davete icabet ettim
Kaptırmışım sese varmışım nefes nefese!!

Köyümün derelerinden Şelale Deresinde
Kayalık yamaçlarında çiçeğe durmuş
Kekremsi kokusuyla yeşil yapraklı kekik

Kekik yaprakları altını oymuş gönlünce
Yuva yapmış, yumurtaları üstünde gurg'a yatmış
Kuşluk vakti yaklaşmış eşini bekler canım mari keklik!

Dokunmadım dokunamazdım zinhar!
Daha çocuklukta öyle aşılanmışız dokunacak
Olursam kemiklerini sızlatmış olurdum anamın!

Kayalıktan çıkan sudan içtim, içtim
Şeleden su, yuvalarda kuş sesleriyle
Kendi diliyle dile gelmişti koca vadı

Allah'ım Allah'ım doğayı ne çok seviyorum
Doğa mısın doğanın gizi gizemi yeni Sen misin!
Gören için her yerdesin de, göremeyene neredesin!

Doğanın büyüsüyle köye dönüş yolundayım! Nokta!!