Web Zaman Damgası

Seyyahım ömrün çöllünde

Bir kulum bu bilmediğim ömrün vadesinde.
Sırtımda heybem içinde nasibim olduğu kadar azığım.
Bir seyyah gibi gezer dururum çöllerinde.
Son durağım gizli bana bilmem.
Düşen hangi takvim yaprağında.

Bakarım sararıp solan resimlere.
Yada siyah beyaz hallerine.
Kimler göçmüş kimler kalmış.
Göz atarım her karesine.
Bir de siyah saçın yerine.
Çoğalan kar beyaz aklarıma.

Keşke demenin anlamı yok.
Zaman dışındaki seni.
Sende çalar götürür.
Bir daha vermemek üzere.
İçindeki seni aynı bırakır.
Gücü yetmez onu değiştirmeye.
Çünkü insanı insan yapan.
Dışı değil kendi vicdanı.

Nedir dünya malı dediğin.
verilen rızık kadardır yediğin.
Gün olacak ardında kalacak gerisi.
Bak gerçek böyle iken.
Neden anladığını anlamazlıktan gelip.
Yüz çevirirsin hakkikatlı sözlere.

Hesaba tabidir aldığın her nefes.
Bunun bilincindedir akıl meliken.
Düşersen aldatıcı nefsin elline.
İnkarcı olursun duyamasın.
Gerçeği haykıran vicdanın sesini.

İster mevki sahibi ol.
İstersen saltanat içinde yüz.
Gezdiğin gördüğün bu yalan devri alemde.
Kibirin le gercegi gören gözü kör ediyorsan.
Bir kıymeti harbiyen olmaz yaradanın yanında.
Varıp gittiğinde öteye.