"DİKİŞ TUTMAYAN BİR YÜREK..." isimli şiir 19.2.2019 20:41:30 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Kıtası olmayan bir yolculuk, İçre dönük yüzünde elem’in Külbastı hatıralar gecenin yarısı: Yarım olmuş hadiseler, hep yarım Yarınlarda iz sürerken, soruyoruz da hep: Nerede kaldı diğer yarım?
Aşkın minvalinde dikiş tutmayan yürek; Her söküğünde sokulgan bir kuş misali Başımı dayarken göğsüne yorgunluğun Hani olur da; okşar başımı titrek elleriyle.
Çözüldüğüm hece hece Oysaki yeni örmüştüm beyitleri Kırmız tokamda hep cahil cümleler saklı: Sıradan geçerken dünüm Nerede mi bu muhafız alayı, dercesine Somurtuk bir güneşten bile alacaklı Fani ve Tanrı.
Çeperinde ümitsizliğin, Ayıla bayıla sevmeyi kim bilir hangi mevsim Diledi? Beyazın yuvası kışın doğası kar’ı ve aşkı İçselleştiren doğasında yüreğin Varsa yoksa düş pazarı Şimdiden geleceğini vurgulayan bahar’ın doğası.
Ah’lar dolu madem çığlıklarda; Yokluk ise hep var. Zaman tepe taklak Aşk bu, azizim: Akla zarar. Zamanı uyutsak kime ne? Kime ne, vurulsak tek seferde birbirimize? Sonrası bırak kalsın, dercesine Atıl duygular körpe aşkın ilahı; Savruk notalar başlatmadı mı çoktan Bu yangını?
Görüp göreceğiz ne ki, demeden Miadı da dolmadan sükûnun Hangi ara daldık gittik ufkun arka penceresine? Uyumayı kar saydık hani; Gündüz gözüyle gördüğümüz her düş’te Savrulduk nidalar solarken Sevdik güneş batıp batıp doğarken; Yoksa çok mu geç kaldık bu aşka?
Naz makamından geçtik peyderpey Niyaz makamında tutuklu kaldığımız kadar Solmaya ant içen kararsız güneşin edasında Sonlanmadan cihan, Öykündüğümüz her şiir bize Huda’dan armağan.
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.