"NASILETTİN HOCA (3)" isimli şiir 17.2.2019 19:27:50 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
-6- Nasılettin Hoca gençliğinde(*) bakamazmış giyimine. Tek bir altın yüzüğü varmış, Kasımpaşa'da da muhasebecilik yaparmış. Babası arabacı, karadeniz'den göçmen, ev kirasını bile ödeyemezken... Neyse; Kürkünü giymiş, ve gitmiş bir yemeğe; "- Ye kürküm ye!"
Şimdi Nasılettin Hoca'nın; 1001 odalı Ak Sarayı, Malta ve Man adalarında mangırları, hanımının fabrikaları, oğullarının gemicikleri, ailesinin Kuveyt hediyeli jumbo jeti, kızlarının hastahaneleri... Neyse; "- Ye Türk'üm ye! -7- Birgün bir adam elinde mektup, derki Hoca Nasılettin'i bulup; "- Hocam zahmet ya sana, şu mektubu bana -bilmez bilmediğini arapça- ütfen okusana." "- Katipmiyim ben yahu!" der, verir geriye mektubu; "- Ayıp Hoca, ayıp birader, benden utanmıyorsan eğer utan başındaki kavuktan!"
Hoca kavuğu çıkarıp bakar; "- Mademki kavuk okur mektubu, ver bakalım şunu," alır içine sokar; "- Okusun bakalım Mektubu!"
(*) Orhan Veli Kanık'ın EŞŞEĞİN SÖZÜ kitabındaki şiirlerinden esinlenerek yazılmıştır. Üstadın dışında hiçkimsenin alınmaya asla ve asla hakkı yoktur.
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.