Web Zaman Damgası

CEYLAN YATAĞI

bağışla
göze alamadım birlikteliği
gözlerin bende
gönlüm sende kaldı

bu tarifsiz duygu
nasıl anlatılabilir
hiçe saydım ömrümü
kimse atmadı attığın düğümü

aç susuz uykusuz
serserice dolaştım
ayak bastığın sokaklarda
yetmedi aklım

bir kâğıt bir kalem
geçer geçmez elime
aşk ile senden
dile düştü her kelime

''terazi var tartı var
her şeyin bir vakti var''
''Sal, gitsin bu kız!'' dedim
o henüz genç, ben ihtiyar

açılmamış gonca gülün
bahtı var, tahtı var
benim geçmiş günüm
olamam bahtiyâr

gün vurur
bende bulut, sana hüzün
aynalar buğul buğul
çiy düşen gül yüzün

turnalar katar katar
aşar gider dağları
sensizlik içime batar
erir yüreğimin yağları

gönül dağında bir ceylan yatar

o dağların maralı
bende yürek yaralı
suç, sende bende değil gülüm
bahtım doğuştan karalı

acı, başımın tacı

son sözüm
sende kaldı iki gözüm
sendeki siyah
bendeki beyaz üzüm

hüzünlü dağlar üzüm bağlar

Şaban AKTAŞ
04.02.2019 - 17.30

Fotoğraf. Şaban Aktaş
ISPARTA GÜLÜ





İLK GÜN GİBİ

Geç de olsa
gece de olsa
canım çektiyse
kahve yapar içerim
uykumu da çalsa
uyanık kalmayı
düşlere dalmayı
kendim ile
başbaşa kalmayı
yalnızlığı seçerim...

Yalnızlığım
en iyi yoldaş
bir sen bir de ben
ne güzel iki arkadaş
vakit gecenin dibi
gel şimdi sarıl
biricik sevgilim
biliyor musun
hâlâ seviyorum seni
daha dün, ilk gün gibi...

''İki şekerli bir sade
haydi bana müsade!''
aşk bu değil,
yıllar geçse de
kahveyi
elinden içmenin
sıcaklığı başka;
yudum yudum
buğul buğul, köpüklü
kurbanım bu aşka!

Şaban AKTAŞ
05.02.2019 - 01.30