"DÖRT YAPRAKLI YONCA GÜLÜM" isimli şiir 11.1.2019 21:33:20 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Hani benim bir zamanlar, sevdiğim bir güzel vardı Ak elleri yumuk yumuk, yüzü beyaz güldü kardı Bakışları üzüm üzüm, gözleri gönül yakardı Uçup gitti bir yaz günü, ben ardından bakakaldım
Hani benim gonca gülüm, yüreğimde kanca gülüm Arasında onca gülün dört yapraklı yonca gülüm
Çukurova yaz sıcağı, ekin ekip biçmek gibi Harman edip elemeden, ateş atıp yakmak gibi Hasret acı soğan ekmek, gözünden yaş dökmek gibi Gül tomurcuk düştü yele , ben savruldum ıssız çöle
Bir gün döner gelir m'ola, baktım durdum yokuş yola El gözlü sevdiceğim dönmezsen uğurlar ola
Bir kuş gibi uçup gitti, göğe kanat açıp gitti Ben de uçtum yâr ardından, göğe delik açıp gitti...
Şaban AKTAŞ 10.01.2019 - 19.05
Fotoğraf. Şaban AKTAŞ Kendi diktiğim gülün gülleridir..
MİKRO & MAKRO
Milimin onda biri Diken batsa eline Tepki veriyor beden, Bünyenin işleyişine Çünkü ters!
Evren de işte böyle Sen mikro, o makro Baştan sonra canlı Bütünüyle evren; Kısacık bir ders!
Oynamayın beyler Genler ile Doğal seleksiyon; Kainatın aklı var Yok etmeye hakkı var!
Bir şey var ters giden Günde üç öğün mü Yerdi insan eskiden; Nasıl bu hale geldi Niçin neden?!
Unutma ki insan Doğanın türevi Doğaya saygı Doğana saygı Herkesin görevi!
Şaban AKTAŞ 10.01.2019
ÇERÇİ
çerçiler vardı eskiden taş'yabileceği kadar yükü yüklenip sırtına köy köy gezerlerdi sokak aralarında.. 'çerçi geldi, çerçiii!' diye seslenirlerdi .
neler satardı onlar?!
çakı çakmak, çakmaktaşı cep aynası, tarak, tütün tabakası toka, zincir, köstekli saat tırnak makası, iğne iplik, çıtilik inci - boncuk kol düğmesi, çeşit çeşit makara aspirin, gripin, kinin; derde derman yükte hafif ne varsa her türlü gereksinim kim ne ararsa bulunurdu sırt çantalarında
köy odasında konuk yatıp kalkarlardı; yoklar artık onları göremez olduk, ne'rden geldi şimdi bunlar gecenin bu saatinde aklına?! derseniz anlatayım
şu bizim eşekarısı Memed epeydir görüşmedik merak etmiş beni, 'alo!' dedim, söyleştik biraz lâf lâfı açtı, öyle bir yere geldi ki "çerçi" deyiverdi dilim birden...
"çerçi" sözünü duyan Memed -hah hah tam üstüne bastın şimdi bak sen turizmin çerçisi ol! dedi bana...
lâfı uzatmayayım, özetle dedim ki ona "Memed, ben eskiden turizmin çerçisiydim şimdi devir değişti hâlâ turizmin içindeyim fakat turizmin elçisiyim rehberim yani" desem de anlatamadım bir türlü..
hay dilini senin eşek arısı sokasıca Memed, hayli uzun zaman geçti görmeyeli seni çok yaptığım işlerden haberin olmadığı gibi eski çerçiler de yok!
unutur gider kahvaltıyı işi başından aşkındır şairin öğleyin yemek de yemez ikindin ezanıyla belki kalemk/aşık bitti ise şiirler midesindeki boşluk hissettirir kendini geçer sofra başına yer bir şeyler belki yoksa açlık susuzluk umrunda bile değil, yemeği ve şiiri iki ayrı sofra düş ile beslenir şair günlük iki öğün düş(?) bir öğün yemek; sabah öğleye kaydı öğle ise ikindiye akşam da geceye demek, gece ne uyku ne tünek, kayan yıldızları yer içer aya bakar, güneşten geçer göz sularından içer doyasıya..
Şaban AKTAŞ 09.01.2019 - 01.33
BEN ARTIK İYİ DEĞİLİM
Hasta ve yorgun Sadece bedenim değil, Reflekslerim de zayıf Sanki iyice eli sakar biri oldum, Çay koyarken bile bardağa Mutlaka bir terslik Sakatlık çıkar oldu elimden Ya şeker kutusu devriliyor dökülüp saçılıyor yere Ya çayı tabağına akıtıyorum Hiç farkında olmadan, Ancak şangırtıdan sonra Toparlıyorum kendimi, Bir değil, iki değil Geldi başıma kaç kere!...
Beni bu hale getirenlerin Gözü kör olsun diyeceğim ama Varsan baksan Kabahatin yarısı da bendedir
Yemiyor içmiyorsam Dikkat etmiyorsam sağlığıma Bunda elin suçu ne Suç işte; kendi elimde(?)
Kim diyor sana Sabahtan akşama kadar şiir yaz Yorulsun iyice zihin; Kafa Leyla, kafa Mecnun Patlat beynini Sinir sistemi çöksün aşk ile memleket için(?) Gece gündüz uyuma; Olacağı işte budur, Sen dökmeyeceksin de çayı şekeri Başkası mı döksün(?!) Haydi bakalım Al eline süpürgeyi şimdi Döktüğün gibi temizle yeri Topla tarçınları gerisin geri...
Şaban AKTAŞ 08.01.2019 - 21.40
KIYAMET TELLALI
Çatısı çatırdıyor çatır çatır Kendi üstüne çökecek emperyalizm Aşırı üretim, aşırı para hırsı Nereye kadar Her şeyi tüketen, kendini de tüketir
Düşünmek zorundasın Ey insanoğlu Kirli savaşları bırak Can yakma petrol için Çalışacak diye otomobil fabrikan Akmak zorunda mı petrol için kan?!
Yeryüzünün kaynakları Tüm insanlar için, Ey vahşi kapitalist Ne ki benden farkın; Ayrı olsa da lisanım Sen de insansın Ben de insanım!
Barışçıl bir dünya isterim Kapatılsın nükleer santraller Patlatılmasın atom bombaları Yok edilsin güdümlü füzeler; Yoksa ne ismin kalacak ne cismin Yok olup gideceksin Tükenecek tümüyle nes'li insanlığın!
Eğriye eğri, doğruya doğru Bu gidişle uzak değil yeni bir tufan Hızla yaklaşıyorsun kıyamete doğru; Aklın ile geldin güne kadar Aptallığın ne âlemi mi var?!
Şaban AKTAŞ 10.01.2019 -15.00
Işık çekilince karanlık basar; karanlık ölüm demektir, ışığı daim kıl!
Şaban AKTAŞ 10.01.2019 - 11.39
İyilik güzellik ve erdem, çalışmak ile elde edilen büyük bir erktir ve her türlü cehaleti ışığın karanlığı yuttuğu gibi yutar.. Şaban AKTAŞ 10.01.2019 - 11.33
DİL VE DİN
ibadetim kendi dilimde olsun Özüme döneyim bilim de olsun Modern teknoloji çağdaş uygarlık Ata'mın sözleri dilimde olsun
Atatürk devrinde zorlu savaşlar Azmı dert açtı ingiliz Araplar Yemen türküleri Trablusgarplar Arabın diline icabet m'our?!
Sağ kolum Arap olsaydı keserdim Dese Atatürk o an susardım Arap sofrasında inan kusardım Elle yemek yerken kir adet mi olur?!
Neyine hayransın sen bu Arabın Yoksa başına bela mı aradın İyilik yaptın da kime yaradın Kendi milletine ihanet m'olur?!
Kırk çocuk, on avrat hepsi bir evde Kırk kişi çekiyor koca bir deve Kadını taşlayıp öldürenl/ere Şeriatla recim ayet mi olur?!
Rejimi şeriat ile krallık Bilimsiz gidilen yollar karanlık Şeyhin padişahın işi tiranlık Bu devirde hazret hayret mi olur?!
Sabah ezanıyla aldım kalemi Yazdım millet için başa geleni Seyrettim dünyayı cümle âlemi Anlamadan dinle kifayet m'olur?!
Aktaş'ım sen daha neyini gördün Sapık gibi başa çorap mı ördün Çocuk yaşta gelin diye mi sordun Böyle cennet böyle ibadet m'olur?!
Şaban AKTAŞ 10.01.2019
Fotoğraf:Şaban AKTAŞ Elim ile diktiğim gülün gülüdür. SABIR TÜRKÜSÜ
Elde Kuran, dilde din, iman bayrak Tarihe nam saldın arsızlığınla Cehennem senindir cenneti bırak Salmazlar kapıdan hırsızlığınla!
Diyorlar ki Sırat kıldan incedir Nasıl geçeceksin halin nicedir Mahşerin sorusu ince incedir Baktın mı aynaya nursuzluğunla?!
Haydi kabul ettik taptığın yalan Fakat bir gerçek var yaptığın talan Çalar mı gerçekten müslüman olan Çık işin içinden yolsuzluğunla?!
Az zamanda nasıl bu kadar gelir Ateş yoksa s/is dumanı mı yükselir Dinsizin hakkından imansız gelir Seni de gömerler sessizliğinle!..
Adalet önünde el pençe divan Sorgu sual yok mu ahlâksız adam, İlahi adalet ilahi nizam Hesap vereceksin densizliğinle!
Ah çekenin ahı yerde mi kalır Niye bunca soygun zulm ile kahır; Sabır yaradanım ya Allah sabır Aktaş del'olma sabırsızlığınla!
Şaban AKTAŞ 09.01.2019
Şaban Aktaş Dün, 17:23 · Hak dediğim yer ile göğün yüzü İçinde gecesi ile gündüzü Zaman mekan ile bir sonsuzluktur Her şeyin aslı bir ateştir özü
Ey gönül gıdanı nerden alırsın Gördüğün fidanı gül mü sanırsın Ay güneş olmasa neyi bulursun Dünyanın aslı bir ateştir özü
Şaban AKTAŞ 09.01.2018 - 17.23
(BİTMEDİ)
ŞÖHRETİN MERDİVEN BASAMAKLARI ADIMLAYIP KOŞARAK, TUT ELİMDEN DEYİP BAŞKASINA EL AÇARAK YA DA UÇARAK DEĞİL KALEM, KAĞIT, KİTAP, GEREKTİĞİNDE AÇ SUSUZ ÇALIŞARAK İŞ BAŞINDAN ADIM ATMADAN ÇIKILIR Şaban AKTAŞ 09.01.2019 - 16.27
YÜKSELEN BURCU
yaptığım işlere bakarak meğer ne çok büyütmüş çevremdekiler gözünde beni
oysa ben kendi gözümde hiç büyümeyen bir çocuğum
kâlbim, çocuk kal bi!
gerçekte ise feleğin çemberinden geçmişim geçmişte ölüp dirilmişim bir kez
ve bu ikinci hayat, iş için değil düş için bağışlanmış bana
onun için geceli gündüzlü hummalıdır çalışmam
çok şeyler söylense de hakkımda çoğuna kulak asmam on beş yıldır uzağım kalabalıktan yeniden içlerine karışmam
seni en iyi bilen sensin yalnızlığın ile yükselensin
Şaban Aktaş 09.01.2019 - 04.07
KİM UTANACAK?!
Sevmeyecekler seni elbet kıskanacaklar hem de çok dert etme hiçbirini giderek seviyesizleşti iyice memleket
Açık sözlü, içi dışında bilgili, cesur, mert güzel insan ender rastlar isen iyiye güzele bir de bana gönder
Cahil, alçak, korkak ziyadesi ile namert; dışı güzel, içi leş, çıkarcı, bencil çok var it, satılmış kalleş
Suskun, içten pazarlıklı görgüsüz, bilgiç şeytanın önde gideni yağcı şakşakçı, gözü sulu say istemediğin kadar
ipe sapa gelmez aynası çukur haddini bilmez kazma gibi adam çok adam gibi adam yok!
Boşver onları sen, yürü doğru bildiğin yoldan kıskanan kıskansın yaptığın belli /sen değil onlar/ yapamağından utansın!
Sen yüreğinde aşk damar damar çiçek dal dal yediveren gül gibisin olduğun gibi kal!
Şaban AKTAŞ 08.01.2019- 11.35
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.