"Bir Zamanlar Mutluyduk" isimli şiir 21.11.2020 17:52:38 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
-Bunun adı ne bit pazarına nur yağdırmak, ne nostalji, ne de eskiyi kutsamak, bunun adı olsa olsa eskiye susamak.-
Biz... allı pullu mektuplardan el işi kağıtlı, patates baskılı mekteplere çelik çomaktan kör ebeye, birdirbirden sek seke kedi batmazdan tirite, tarhanadan keşkeke uzanan, musluk suyu kullanan çocukların kendilerini leyleklerin getirdiğine inanan masum hayalleri olan, büyüklere özenen, geleneksel bir nesildik
mendile işlenen isimlerle evlenir, mahalle pazarından giyinirdik hiç bir eşyayı eskimeden atmaz, günah sayardık israfı, azla yetinir küçük şeylerle mutlu olmayı bilirdik hayal dünyamız genişti hazıra konmazdık, gözümüz toktu kırk yıl hatırı vardı kahvenin ben olmamıştı bizler asık değildi yüzler gönül kapılarımız açıktı herkese tevazu yüklüydük, samimiyet güven hoşgörü çoktu, saygı sevgi vefa çoktu belki yaşam koçlarımız yoktu, internet yoktu ama dedelerimiz vardı, ceplerimiz anne öğütleriyle doluydu herkes huzurluydu, mutluydu, umutluydu
insanlar yorgun bezgin bunalmış telaş içinde, zamanın tutsağı değildi basit yaşardık uzaya gidemezdik ama, yanı başımızdan dostumuz, göğümüzden kuşumuz, evimizden komşumuz hiç eksik olmazdı yuvamız küçük ailemiz büyük, sobamız yanar, ocağımız sönmezdi iletişim araçları azdı ama, pürüzsüzdü ilişkiler su misali, sohbetin, muhabbetin dibine vurulurdu mecburiyetten değildi hiç bir şey, kâr-zarar hesabı yapılmaz, kıymet bilinir hal hatır sorulurdu, parada puldan, maldan mülkten önemliydi sevgi, selam sabah kesilmezdi dert ortağı seyyar satıcılar, bakkallar, kasaplar mis gibi kokan, tadından yenmeyen meyve sebze satan pazarcı ahbaplar vardı somurtkan güvenlik elemanları, dilsiz market rafları, fırıldak gibi dönen avm kapıları yoktu
hayatımızda duygu fukarası tuşlar yerine çiçekler, böcekler, kediler, köpekler, kuşlar vardı nasırlaşmamıştı vicdanlarımız, yüreklerimiz ne ciplerin, ne çiplerin, ne de ceplerin bağımlısıydık muhabbet bilmez telesekreterler yoktu yaşamı yüz yüze, göz göze paylaşırdık cam cama değil can cana otururduk, sağır değildi kalabalıklar, aynı dilden konuşurduk ne vakumlanmış adacıklarda, ne de odacıklarda izoleydik, tekil değil çoğulduk
henüz bu kadar maddi refaha ermemiştik ama beş dakika kesilmesi kaos yaratan elektrik yerine, gaz lambasının huzur yayan ışığını arar hale de gelmemiştik stres efendiyle tanışmamış, koli koli ilaç depolar olmamış, çeşit çeşit vitaminler almamış, kalori hesaplarına dalmamış, bireysel iradelerimize ipotek konmamıştı beton ormanlarımız, atık deryalarımız yoktu şırıl şırıl akıyordu dereler, Çernobil solunmamış, ciğerlerimiz yanmamıştı bayram sevinci tatil sevincine dönmemiş, maddiyat maneviyatı kovmamış, laboratuvarda mikroskopla Tanrı aranmamıştı sevgimiz temizdi, duygumuz temizdi, havamız, toprağımız, suyumuz temizdi her şey daha saf, daha masum, daha gerçekti . şimdi... mazi siyah beyaz tarihi bir fotoğraf, her şey hayal, her şey yapay, her şey sanal oldu modernleştik sözde, teknolojik konfor tavana, mutluluk tabana vurdu bir yanımız harikalar diyarı, diğer yanımız düşkünler yurdu Yine de... -Umuttan gayrısı eğlemez bizi.- yitirmemek gerek umudu
2013
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.