"Sükût-i lal" isimli şiir 14.11.2018 16:22:29 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Rüku'da boyun eğip, secdede alnını öptüğüm Ellerinle kalbime vurduğun bıçak yarası Yasımı tutman için iyi bir sebep olmalı Yankısı beynime nakşolan kapı çarpışında Aşkın vebalini yüklenip, bedelini ödedim Nadan bir ok gibi hedefine ulaştı, bu defa sözlerin...
Matemin en karasında öğrendim adamlığımı Ebed seyyahıyken sana yüreğim Ruz sonunda senden aldım payımı Vakit ayrılığa gebe, sözlerin kurşun Araf'ım şimdi, içine akan yara gibi...
Ruhum kendime sükut-i lal Kalp kırılmışsa konuşmak neye yarar İç sesimin la notasına vuran mızrabım gam Hangi şarkı çalarsa çalsın, içinde hüzün var
Hiç'lik makamının efendisi, Hiç'ten gelmiş, hiçe yolcuyum yar Korkma, cehennem ateşi beni yakmaz Sen beni yaktın ya, artık hiçbir ateş bende tutuşmaz
Secdelerinden terk-i sala eyle Dilersen sür ummana gamımı ezva eyle Hay barınağına düşsün içim, yanayım fark etmez Allah var, güzel sevdim, yokluğun bile kar etmez...
Vakit, vect ile mevt arası Beni gönül kapısından yolcu ederken Kapıyı yavaş kapat, bendeki seni incitme Sen ruhuma taşınmış ney'den bir seda Ben sana gönül eğmiş neyzen-i al'a... Kelam-ı hakta örtündüğün gibi defnet beni Yüreğin bana en güzel mezar...
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.