"yandıkça kor..." isimli şiir 6.11.2018 01:14:07 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Hala perçinliyor mu geceyi Uzun yolların yalnız siren sesleri Hala kara-basan gölgesi çığlıkları Dönüp bakmıyormusun Hala arkana... Korkuyla umut arası, Kıpır kıpır. Kırık dökük. Ve sus hala... Çıkmadı mı yüreğine sapladığın bıçak, Sen mi oldun sonunda...
Baksaydın şayet soğurdun. Buzul buzul, Kırılırdı büyük bir kütle. Akardın belki sende, Unutanlar ırmağıyla Kızıldenize...
Ne çok az yaşamışız. Ne çok az dokunmuşuz. Ne çok az yanyana yürümüş adımlarımız. Ne çok az aynı tabakta değmiş ellerimiz birbirine. Ne çok az gülmüşüz...
Uğrun uğrun uğultusu kulağımızda.. Kesik kesik siren şimdi. Gittikçe soğuyor şimdi. Gittikçe matlaşıyor, Gök mavisi gözlerin. Tutsan Biliyorum Üşümeyecek avuçlarında Altın sarısı çocuk saçlarım Dolanmayacak parmaklarına Yolum yolum bitesi Tel tel ağarası Ne çok sevmişim seni...
Hep acıya yenilir zaman Hep yenilenir..
Acım şimdi ateş mi ateş. Ortasında ben. İbrahim değilim ki Duram duram.. Gülizar...
Yandıkça kor. Yandıkça kor!
Umudun Kerbela çölündeyiz Bir yudum suya hasret Hüseyinin göz yaşı selindeyiz Hasan zehirlendi karısının dilinden Ne gelir Haydar-ı Kerrar olsan elinden Akıyor zaman kum saatinin ince belinden...
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.