Web Zaman Damgası

Pazar

Erkenden
Erken uyanmak
Her gün gibi oysa bir fark var
Akşamdan kurulmuyor kırmızı çalar saat
Çalar saat tam yerinde zaman hırsızı
Sulara değmeden çıkmamak evden
Bu gün biz de kırmızı
Her gün aman yok oğlandan
Sakalları da büyüdü kes diyorum kes
Bir gün sakallı gidecekmiş
Arka balkonda gitar sesi susunca
Balkondan bahçeyi pamuk tarlasına çevirmiş
Kimseler görmeden temizledim
Bu kadar içilmez mübarek
İlk mekanım köşem
Daha beni görür görmez simit kuşum
Karşı sandalyeye konan
Hey diyorum hey bir kuş bu kadar kime yakın
Onun adı var da içimde saklı
Konuşurken şıp diye damladı bizim Ali İhsan
Sonra Ali öyle dertli ki dertli ki üç etmiş
"Geçinsek burada işim ne?" hakim bey
Medeni hali "ayrı nikahlı" çok yaman ama biraz dik
Hoş geldin hoş geldin bu bizden emekli Ethem
Vaktinde az yollamadık Sarnıç/başına
Zır zır telefon ölümüne aşkların eski kentinden
Bu da Şevki Türkmen
On dakika bekle akrabam otuz dakika geçmiş ki
Caminin etrafındaki bütün parseller onun
Tutuverdi kırmızı metrenin ucundan
Küçük/başmış ihtisası diploma bile almış
Öyle güler yüzlü ki sanki çiçek tarlası yüzü
İkinci durak Küpelioğullarından Necati
Vaktinde konuştur/muşuz çizgileri
İki torun şeker mi şeker Recai de heyecan
Açalım diyor dükkanı zaman geçmeden
Sabret yiğidim sabret şerbet içer derviş
Yok üzerinde koz ve ağaç bir kilometre
Davul zurna eş dost hısım akraba yüzde doksan/beş
Bu benim değil atalarının sözü
Okundu yine aynı türkü
"Hep sen mi ağladım hep sen mi yandın
Ver Rıza bu sefer iki yeşil ver
Bu gün barış günü ama Tüfek arkadaşım Savaş
Mümkün mü seni bırakmak
Şöyle kırdık şöyle çektik kafayı
Yeter yeter arkadaş devir değişti biz molla olduk
Pışk (İşaret çok orijinal)
Üçüncü durak Korucuk Bahçeyaka
Aramayın atlasta haritada her yerde bahçe var
Her yerde koruluk ve hatta körlük
Şimşek de bekleyen Kovancıların Ekrem
Yüz yüze tanımak geldim mi şer çocuk
Sapanla iz bırakmışım başında
Ne çok gülümserim ne çok gülümser
Kardeşi Hüseyin bırakır mı çek metreyi çek
Hülay hanım ablam tanrının adını benim için andı
Yufka börek ayran gani Kader hanım tarla derdinde
Kaçıncı zırlayışı telefonun cepte değil
Sorana hakkını helal et
Bircan dokuz defa denemiş hakkını
Ah bu damlar ah bu damlar
Zırto dayının çayını içmek isek yanlış olur
O da hükümet
Hoca beni unutma diyor beni unutma
Onda da aynı barıştan dert
En son Paşalı Gardın çay doldur çay
Sülaleden Rahmetli Hacı Mustafanın torunu Emrah
Eşlik etti kırmızı masaya
Destan mı yazıyorsun Rıza Amca destan
Yok Pazar
Çekmiş ki ne çekmiş kafayı Dursun min/hoşun Uğur
On altı eylül günlerden barış affı devam ediyor.