"YAZMAKLA ÖLMEYİ EN ÇOK BECERDİĞİM..." isimli şiir 21.8.2018 15:54:44 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Nüktedan bir sevi, Şiirden akanlarla derlediğimiz hükümler. Mahşer yeri oysa Öykündüğümüz kayıp tecelli. Zamanla örtüşen bir yalan adeta Kasıklarında hayatın Atan damarından boşalan kanla doyan Şeytan ve kayıp nice rüya.
Şehla dinginliğindeyim ömrün: Sabra sirayet eden bir özneyim günbegün. Şafağı atan hangi yalan mı? Hangi zindan mı konuşlu olduğum Vicdana taban tabana zıt Kâfir bir cümleden esinlenip de Kulak mememi çektiğim Bir döngü, Asılı kaldığım şunca özlem, Şuna kelam içinde dirlik sancısı Ve bandıkça hüsrana Dellenen bir taşikardi, Anlık sevdanın gözyaşı.
Damıtılan bir şiirin kayıp iklimlerinde Gezindiğim hece hece. İçimin örsünde kayıp bir dingil Baş aşağı mizacımın da sunumunda Bayat üç beş dize. Şahlanan hayatın Şah damarımdan daha yakın Şahların şahı nasıl ki hüsran, Zamana zıt düştüm anbean.
Konuşlu olmakla Kovuşturmak nasıl ki ikazı yüklendiğimin; Nasıl ki depreşen özlemin izindeyim günbegün… Lal satırlar başladı koşmaya Ve koşut ikmali her dağınık günce Basıp da kalıbımı Baştan sona gezdiğim Bir şehrin kayıp duvarlarında Boşluk misali İçimde öykündüğüm çocuğun Kim bilir hangi acısıyım sence?
Şimdimi mahmuzladım: Rotamda mutsuz ve yalnızım. Dünümü öldürdüm daha demin Derinlerde soluyan mazimin yüreğinde Açmış bir gül olsam ne çare? Ne çare, unutulduğuma isyanım? Neyin derdinde, diyenlere bile verdiğim selamım. Yakalar ayrı düştü düşeli Şehri İstanbul’un bile Terk edildiği bir bayram gecesi.
Sonumla vakıfım an’ıma: Yarınlarım bayatladı şimdiden Öbek öbek hislerin tercümanı olsam ne çare? Ne çare, yazdıklarıma sarılsam? Bir dostun gönlünde tutulsam afete, Derinlerden gelen bunca hecenin izini süren Bir külfet değil hani Yazmakla ölmeyi en çok becerdiğim…
Ölümüne sevmeyi şiar bildiğim İçimdeki son rütbem, Ölmeden ölmekle iştigalim epeydir Yaşamak dediğin ne ki, demelerin meali Bunca iklimin gözünün seğirdiği Zalimce bir irkinti: Asılsız mutluluğun Şaibeli dansına vakıfım Dirilmeyi asla talep etmeden Ölümüne yaşadığım benim tek gerçeğim.
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.