Web Zaman Damgası

aşkın bedduası...

sururunda bir alevin
kapısında beklerken huzur
mevlaya dökmek için
sabırla bir meyveyi
sura eli değmiş bir kanterin
gözlerinden yağşeden
çocukça hibelerle bağşeden

eşrefe muğlak olur can
ve büyüsü bir atmosferin ayağında bir elçi kılığında
gül lü mübarek
aç kollarını sana geldim
tebrizi divanda bir sırlı katmeri iletmeye dursun
sözlerinde bir bulutun
bardaklarını dökmek için rahmin çukurlarına

ve de aşkla
bedduası nara döken
surunda bir nur ile
seni doyurabilmek
ve doğurmak aşk ile haticem

nazarında emanet bir kuşu
azarında bir huzurun kafesinde barındırmak
ve saz ile bir balığı
oltasından düşürmek
içilmişliğinde bir çayın çarmıhında
bir isayla kahkasında gülebilmektir hayat

biraz oktan vurulmuş bir leylak gibi
gözden üşür
gönülden düşür habibini
bana vaveyla çıkar
ve de şiirle dinle
şairce yaz şairi
vermeden hiçbir kıyafetini hibesinde
bana düş
kendinle beraber

feri inen ışığın filmini
okutarak her artisti
ve da ediyorum bir şiiri genzinden yakarak
da
da
da.....