Web Zaman Damgası

Mutlu Bir Gün Yok mu Allah Aşkına?

Gamsız yer aradım yalan dünyada
Dağlar dertli, ova dertli, çöl dertli
Vurgunla baş başa kalan dünyada
Dere dertli, ırmak dertli, göl dertli

İnsan buğday ekip darı biçince
Menziliyle arasını açınca
Çakması kırk adım öne geçince
Çiğdem dertli, leylak dertli, gül dertli

Olmaktan bıkar mı kullar figüran?
Kalkar mı sebebi, döner mi devran?
Çıkar mı yarayı kökünden saran?
Hane dertli, yuva dertli, kul dertli

Çözemedik şifresini suların
Zararını doğa gördü buharın
İnlerken kardelen, altında karın
Arı dertli, petek dertli, bal dertli

Yelkovan, diyemez sözüm yabana
Takvim yaprakları tanık her ana
Mutlu bir gün yok mu Allah aşkına?
Saat dertli, hafta dertli, yıl dertli

Akıllı telefon çıktı çıkalı
Beyne giden cümle yollar tıkalı
Artık mutlulukta pabuç pahalı
Evli dertli, bekâr dertli, dul dertli

Karışınca deryalara hormonlar
Zehir gibi gök mavisi ummanlar
El vermiyor buharlara ormanlar
Bulut dertli, yağmur dertli, sel dertli

Değişince teknoloji mecburen
Yazsalar da meraklılar nadiren
Olmayınca fazla rağbet gösteren
Mektup dertli, kâğıt dertli, pul dertli

Yandırınca özü kalleş gülüşler
Andırınca buzu hercai başlar
Kandırınca bizi kelepir düşler
Şafak dertli, seher dertli, yel dertli

Kendinden olanı göreli gözler
Maskenin ardına gireli yüzler
Olalı topyekûn yaralı bizler
Kalem dertli, kelam dertli, dil dertli

Canhıraş giderken aşkın izinden
Bağlanırken sevdasına özünden
Vefadan habersiz kullar yüzünden
Kahve dertli, telve dertli, fal dertli

Gönlünün emrinde kalalı rehin
Gülünceye değil ölene değin
Delibal’a sanki hükmü feleğin
Yaşa dertli, sürün dertli, öl dertli

Celil ÇINKIR - DELİBAL

DOST KALEMLERDEN :
---------------------------
Dört yanımız taş yığını dolunca
Yeşil alan ziyan zebil olunca
Temiz hava oksijensiz kalınca
Ağaç dertli, gövde dertli, dal dertli... Teşekkürler Sn. Gülseren MORKAN Hn.