Web Zaman Damgası

YAMAMA BENİ YIRTIKLARINA

acılar kızgın dalga
hasretler lebiderya
sırt ağrıları ongun
nede yorgun




istikbal,uzun mesafe koşusu
ikbal, yokluğun konçortosu
alık mısınız
salık mı
sağ sağ bitmiyor
işlerde iyi gitmiyor



flulüğü sevmiyorum
sululuğu da
sıklaşan öksürüğüm gibisin
fırıldak bir aşkın kıyısına vurduysa kaderim
çare yok katlanılacak
düşünüyorum da ne *oktan bir adammışım ben
şamar oğlanlığı dalında altın madalya alan



sevdim seni içim kan ağlayarak
dangalak gibi sevdim
bay kuşlar
bayan çavuşlar
içiyorsunuz da içiyorsunuz
her şey dahi menü misali
bana mı küsüyorsunuz



güz oldum
üşüdüm bumbuz oldum
anafor sözlerin esrikliğine volta atsam
kendi mülteciliği mi bulurum



ey sersem kaygım
ey kapma yazgım
beni arşınlama
beni daha fazla kurşunlama
ne çok kan damlar özlemlerimden
ne çok damarlarım çatlar



çığlığım çığırtkan
çığlığım unutkan
bütün suları yedim
bütün karaları içtim
yüreğim iks larç
yüreğimi verdim haraç



siz kaç ölüye kefendiniz
her aksi sedaya niye çuval giydirdiniz
bir davul konuştu bir zurna
salaş sancılar, ısırgan pususu
bir kadeh körfez çekiyor canım diye
varıp fildişi sahiline gitmem mi lazım



ezberimdeki nurten
her akşam hayasızca soyunurken
feleğe atılan zarlar hep gele geliyordu
eskiz imde sembolik bir hüzün
perhiz imde ise vakitlerim dül



neresinden tutsam vetireyi
kalbim sütten kesiliyor
haydı can
haydı ne vereceksen ver zuladan
ki zaman
sana uzanan vuslatların rahmi kadar dar



indir peçesini
aşka leke süren kızılcık gecelerinin
imitasyon sevdanın sıvasız yüzü
yamama beni yırtıklarına
geçip giden an değil bizlerdik
biraz düş
biraz da küs
epeyce de kayıp