"KOPAN YÜREĞİM" isimli şiir 20.7.2018 10:16:11 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
KOPAN YÜREĞİM Yüreğime de açan kardelen çiçeklerini kopardılar, Kokusu çok kısa sürdü Gönlüm hüzünlerle doldu…
Yeni umutlara yelken açmağa hazırlanıyordum; Okyanuslardan derin, Gökyüzünden küçük hayallerimle… Gece rüyalarıma misafir ederdim onları. Gün doğunca gördüm ki; Gerçekler başkaydı… Ve ben yine olmayacak hayaller kurmaya devam ettim. Ah, bir defacık sevine bilsem, Şu ağaçlar gibi çiçeklenip gülümseyebilsem. Ah nerede!.. Bir kara bulut gelir, Alır götürür bütün hayallerini, Bütün sevinçlerini… Hani bir şarkı vardı, “Yalan dünya” O yalanlar seni yorar. Şarkılar yorar, Beklemek yorar, Özlemek yorar, Boş vermek bile yorar. Bir an gelir, susarsın. Susmak bile yorar insanı. Göçmen kuşları gibi Göç edesin gelir bu diyardan. Bütün umutların suya düşer. Düşünemezsin. İşte o zaman artık Yaşayan bir ölüsün. Bir kuşun gagası bir ağacı yıkabilir mi? -Yıkar. Bir söz bir insanı kahredebilir mi? -Öldürme bile öldürür. Daha bir çok şey şuramda, darmadağınık. Toparlayamıyorum!
“Ne kadar ruhsuzsun” Dedi, “Beni acıtacağın kadar” Dedim. Her gün biraz, biraz daha ölüyorum. Dün, bin defa aldığım nefes Bu gün dokuz yüz doksan dokuz!..
Şu daldaki kuşun sesine bir kulak ver hele, Ne sıcak! Hasretim böyle bir kuş sesine. Sakın uçacağını kimseler söyleme! Yoksa ilk işleri Kanatlarını bağlamak olacaktır. Ne yaparsan yap İki kişilik mezar yok! Ne kadar seversen sev, Vefa yok! Sonra baktım ki Bedenim gidemedi İçim titriyor, Sonra çığlık çığlığa, Yedi kat gökten hüzünler iniyor, Lime lime bir şeyler kopup gidiyor yüreğimden. Sonra göçüp gidiyorum sessizce, Cennet cehennem denilen her yerden!... Yusuf Yılmaz
KOPAN YÜREĞİM Yüreğime de açan kardelen çiçeklerini kopardılar, Kokusu çok kısa sürdü Gönlüm hüzünlerle doldu…
Yeni umutlara yelken açmağa hazırlanıyordum; Okyanuslardan derin, Gökyüzünden küçük hayallerimle… Gece rüyalarıma misafir ederdim onları. Gün doğunca gördüm ki; Gerçekler başkaydı… Ve ben yine olmayacak hayaller kurmaya devam ettim. Ah, bir defacık sevine bilsem, Şu ağaçlar gibi çiçeklenip gülümseyebilsem. Ah nerede!.. Bir kara bulut gelir, Alır götürür bütün hayallerini, Bütün sevinçlerini… Hani bir şarkı vardı, “Yalan dünya” O yalanlar seni yorar. Şarkılar yorar, Beklemek yorar, Özlemek yorar, Boş vermek bile yorar. Bir an gelir, susarsın. Susmak bile yorar insanı. Göçmen kuşları gibi Göç edesin gelir bu diyardan. Bütün umutların suya düşer. Düşünemezsin. İşte o zaman artık Yaşayan bir ölüsün. Bir kuşun gagası bir ağacı yıkabilir mi? -Yıkar. Bir söz bir insanı kahredebilir mi? -Öldürme bile öldürür. Daha bir çok şey şuramda, darmadağınık. Toparlayamıyorum!
“Ne kadar ruhsuzsun” Dedi, “Beni acıtacağın kadar” Dedim. Her gün biraz, biraz daha ölüyorum. Dün, bin defa aldığım nefes Bu gün dokuz yüz doksan dokuz!..
Şu daldaki kuşun sesine bir kulak ver hele, Ne sıcak! Hasretim böyle bir kuş sesine. Sakın uçacağını kimseler söyleme! Yoksa ilk işleri Kanatlarını bağlamak olacaktır. Ne yaparsan yap İki kişilik mezar yok! Ne kadar seversen sev, Vefa yok! Sonra baktım ki Bedenim gidemedi İçim titriyor, Sonra çığlık çığlığa, Yedi kat gökten hüzünler iniyor, Lime lime bir şeyler kopup gidiyor yüreğimden. Sonra göçüp gidiyorum sessizce, Cennet cehennem denilen her yerden!... Yusuf Yılmaz
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.