Web Zaman Damgası

BİZANS OYUNLARI

İmparatorlukların, son dönemleri gibi;
Artık biz de başladık, melekût âlemine( ! )
Bizans oyunlarının, görünmeyen en dibi;
Sığmıyor anlatması, zamanın kalemine…

Bizans imparatoru, melek cinsi diyordu!
Huri midir, Gılman’mı, tartışıp gidiyordu…
Şarap sunan güzeller, hep hizmet ediyordu;
Erkan hiç bakmıyordu, yoksulun elemine…

Hiç öğrenemediler, meleklerin türünü!
Bitmeyen zevk-u safa, hepsi küfrün ürünü!
Dökemediler zinhar, kalplerinin kirini;
On beş asırlık Bizans, geçti Fatih eline…

Uzun süren Ortaçağ, şehvete kurban gitti!
Kolay olmadı asla, Cenab-ı Hakk şahitti!
Yeniçağ başlayınca, Konstantiniyye bitti;
Mushaf’ta vardı zaten, yazılmıştı alına…

Yükseldi, durakladı, geriledi, yıkıldı!
Ne kadar dönme varsa, hep saraya sokuldu!
Osmanlı’da ilk defa, ahlak yere çakıldı;
Sahip olan kalmadı, sözüne ve beline…

Osmanlı’da şaşırdı, ne ray kaldı, ne tren!
Hak’tan uzaklaştıkça, tutmadı adil fren…
Hain bir sadrazamla, çalınca acı siren;
Tanıdı TÜRK MİLLETİ, kurtarmaya geleni…

Sarı saç, mavi gözlü, bir Türk’tü koşup gelen!
Yurdumu paylaşmıştı, Rus, İngiliz ve Helen!
Bu; ikinci Fatih’ti, emperyal suru delen;
Hastaydı, sağdı derken, kurtardı tüm kalanı…

Kara cahiller çıktı, karınca gibi yerden…
Canım İslamiyeti, güncellediler birden!
Soygun, vurgun ve yalan, geçilmiyordu kirden!
Kışkırtıyordu dünya, sıvazladı böleni…

Atatürk’ün resmine, tükürüyorlardı hep!
Hilafeti kaldırdı, diyerek bütün sebep…
Aslında bozulmuştu, millette asil nesep;
Doladılar dillere, akla gelmez yalanı…

Hala cebelleşiyor, bilim ile cehalet…
Din, kökten siyasete, edilince hep alet;
İkilik çıktı yurtta, böldüler de nihayet;
Hepsinde elebaşı, Siyonizm/in yılanı…

***
Şimdi bu ele geçen, Türk için en son fırsat!
Geçmeden Üsküdar’ı, çalınmadan yağız at…
Akmadan damarlardan, iftiharlık öz fıtrat;
Boz artık necip halkım, oynanan tüm planı…

Karaman-2018/06

SÖZLÜK:

Melekût: melekler ve ruhlar âlemi…
Huri: dişi melek…
Gılman: erkek melek…
Nesep: soy, baba soyu…
Fıtrat: yaratılış, hilkat…

Halil Şakir Taşçıoğlu