Web Zaman Damgası

HAZİRANIN ARKA BAHÇESİ...

Bir özlem büyüyor
Haziran’ın arka bahçesinde.
Gözlerini Mayıs’a dikmiş aşkın
Penceresinde soluklanıyorum usulca
Arpacı kumrularına mı özeniyorum ne?

Dikleşen ışınları
Mağlup gözlerimde büyütüyorum
Tıpkı akranlarımın beyaz saçlarına
Vururken ökçeleri yalnızlığın
Ben bayat bir şarkı tutturuyorum
Aklım hizaya gelsin, diye
Düşündüğümden de değil hani.
Ne de cereyan eden mazinin eteklerine
Bağdaş kuran ayakları sabrımın
Bir de gönlün peşrevine
Deyişler yüklediğim sakilce.

Demek ki hain planları var kaderin,
Demektense
Razıyım ben bu boşluğa ve
Bu heybetli acılara
Üstelik sözümü sakındığımdan da değil hani.
Sadece kırılmasın çocuk yüreğin…

Bir masal tadında
Biriken hayallerime
Dokunmasın da hiç kimse
Ne de şerleri şerbet niyetine
İçen münafıkların gözünde
Denk düştüğüm
Aşkın kıyımı değil
Bilakis ömrün kıyama durduğu
Her hüznü
Bestelemek şair dilinde
Ne mümkün, sevgili?

Kaydığımdan değil
Kaynayan yüreğin
Hazan yüklü çeperi
İçine doluşan
Hazan makamı körelişler
Suskunluğuma delalet
Şunca şiirden arda kalan
Bir yaş seli;
Yas’ın da olmazı
Şaibeli hayatlardan
Alırken ağzımın payını.

Kerelerce öldüğüm asla değil yalan
Lakin ne gıybete durduğum
Ne de yüksündüğüm
Kaynakçası belli ki bu garip mevsimin
Yine şaşalı söylemler armağan ederken
Evrende
Sureti kati bir yıldızdan daha soğuk
İçimin titreyen aksanlarında
Büyüyen gül şehirleri
Azımsadığıma delalet
Öykündüğüm sanma ki bir rivayet.

Lakin tutsaklığım kendi zindanım
Sabrım sonsuz
Dilim lal bil ki:
Ne ötelendiğim
Ne haset ettiğim
Sanma ki ufkumda:
Varsa yoksa aciz kulluğum
Mahşerde dirilmeyi bekleyen
Çocuk yüreğim
Aklımdan taşan
Akla zarar
Nazara geldiğim her hüsran yüklü
Kayıp geçen zaman:
Ne ellerimden…
Ne yüreğim iken ıskalayan
Ben laf olsun diye sevmedim de.

Doğduğum günle
Doğurduğum içimdeki
Gül yüzlü sayısız heyecanı
Sayarken hece hece
Matemi boy boy;
Mahremi içinde saklı
Herkesten de farklı
Sadece kursağımda takılı
O ilk heyecan:
Adını unuttuğum acılarım
Yıl dönümü diye kutladığım
Dikili sancılarım
Boyumdan büyük olsa da
Etmem tek hece.

Aşktan öte
Sakındığım gözden
Evrenin hulasası
En doğurgan hüsran
Özleme biat
Ve imkânsızlığın seyrinde
Aşka gelip haykırmayı dilediğim
Belki az ötemde
Belli ki benlikle iç içe
Sanrılarımdan kurtulup geleceğim gün
Çok ama çok yakın:
Boydan boya serildiğim
Dik başlı sevdam.