Web Zaman Damgası

Sevgi Yetmezliğinden

Yarın bulutlar gök/yüzünü terk edecek
Sen de beni düşlerinden terk eyle
Eyle ki namın yürüsün
Bir vakte kadar uzandığın kumsalda
Bedenine güneş içireceğim
Bedenine hüzünlü şarkılar şiirler işleyecek
Yanık yaran yüzünden
Bir sağa bir sola derken kaçacak uykun
Ve hatta aklın yerinden
Kızgın kum tanelerinde seke sek/erken
Hayalim döndürecek başını
Sığınınacaksın boğazın gölgesine
O an Kırık Köprünün sayfalarını yırtı/ver.
Sabaha karşı yalnızlığından sızan
Yaranı sardığım ne varsa
Hala saklımda iken
Sen utan/a/bilir/sin
Bana neler bıraktığını düşün
Sadık yaşam ayılana kadarmış peh
Gülümseyen çiğ tanesi kurşunu
Sırdaşlık aynasına sık
Gözleyip her sıktığın anda
Her şeyde yazdığın muhtaçlığın
Sahteliğin kaynar sularda
Başı dik adamı parça parça işle duvara
Korumak nedir yaşatmak nedir kitaplar ne der
Ha bir de ektiğin biçtiğin toprağı satmak pazarda
Nasıl bir şey bu komisyoncu dili
Ustasın yaygara da
Sevdim lan sadece sevdim seni
Ben iyi ve güzel değilim sırf bu yüzden
Havalar biraz daha ısınsın ki taş gibi dolu dolu
Kayalar dökeceğim denizine yakıp eski köyü
Ağustosun tam on beşinde
Buz tutacaksın içirdiğim güneşten bedenin
Isınmak istersen
Ne kor ne ateş bu sevgi yetmezliğinden
Kuduracak ve inleyecek şehir
Yarını bekleme şimdi terk et beni durmak/sızın Asuman
Elektrik olmadan çalışmıyor üstünde ki avizeler
Barış kutsal güvercindi onu sen yedin...
Sana afiyet olsun demeyeceğim
Bekleme beni bir gün ansızın geleceğim...