Web Zaman Damgası

Sonsuzluk güftesiyle

Yelkenliler gelip gidiyor yüreğime
Kâh hüzün yükü bırakıyor
Kâh sevinç yükü
Sonra fütursuzca gidiyor
Gelene kadar anca biri tükeniyor
Sonra diğerini getiriyor
Bu ikisi takip ediyor birbirini
Sanki gece gündüz gibi

Güneş doğuyor yüreğime
Tüm sıcaklığıyla ısıtırcasına
Işınlarıyla sarıyor benliğimi
Kimi zaman güneşim tutuluyor
Ay giriyor arama
Kıskanıyor güneşimi
Almak istiyor içimdeki sevinci
Sarmak istiyor karanlık gecelere beni

Yağmur yağıyor yüreğime
Islanıyorum rahmetin gölgesinde
Gözyaşlarımla eşlik ediyorum yağmura
Yıkıyor içimdeki kirleri
Tertemiz pırıl pırıl oluyorum
Dünya geçici dünya fani degil mi?
Dogru ötelere temiz gitmek gerekli!

Tüm ihtişamıyla türlü çiçekler açıyor yüreğimde
Lale, sümbül, mor menekşe, manolya, papatya
Dalıyorum güzelliklerine
Sanki cennet gibi çekiyorlar beni içlerine
Taptaze mis gibi kokluyorum gönlümce
Şükrün demindeyim hamdolsun Rabbimin verdiği güzelliklere

Volkanlar patlıyor yüreğimde
Lavlarımla yanıyorum kalıyorum öylece
Anlayamıyorum ne istiyor zoru ne benimle?
Sınanıyorum herhalde diyorum kendi kendime
Boynumu büküyorum "Allah kerimdir!"sözü dilimde

Meltemler esiyor yüreğime
Ardından şiddetini arttırıyor poyraz, tipi, vesâire
Bakıyorum ne yapacağımı şaşırmış bir biçimde
Sığınıyorum duaların gölgesine
Rabbimin merhameti o kadar yüce ki
Sanki izliyorum kalın bir perde gerisinde

Gökyüzünün maviliği akıyor yüreğime
Işıl ışıl sarıyor mest ediyor huzur verişiyle
Kanatlanıyorum sonsuzluk güftesiyle
Umursamaz hallerimle bakıyorum yeryüzüne
Güzellikler çirkinlikler içiçe
Ve..
Bırakıyorum kendimi Rabbimin engin rahmetine