"EN SEFİL ÇİÇEĞİM..." isimli şiir 16.4.2018 16:00:30 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Zaman yalpalıyor Ve o alçak düşüş. İstikamet aşkın sunumunda huzur Densizliğin de mihrabı Hele ki özlemin tefekkürü Bir demde bir de neminde yüreğin Asalet dolu rahlesi Ne ise öykündüğün.
Şimdi tut ellerini yalnızlığımın Boyumdan büyük bu aşka Kıyarken densiz gidişat Hakkın nezdinde Var mı ki sureti hüznün? Deli fişek yürekler cumhuriyeti, Taban tabana zıt Aşk ve ölüm Oysaki dirildiğime kaniiydim Her yoklukta varlığa Tamah ederken zulüm.
Şimdimi mimledi kader Dünüme kefilim ezelden Yarına Allah kerim. Sure tadınaymış aşkın nüansı Yoklukmuş vazifesi Karaladığım altı üstü şu üç beş şiir.
Derledim yüreği Kardım da ömrün hicvini Düne tebessüm bıraktım Yarına ümidimi Sonlarını tehir ettim ayrılığın Kayda değer ne mi kaldı, Demenin zikri bile aykırı Hele ki; kanayan yaranın tutuklu kaldığı.
Külliyen yalanmış aşk demenin meali Aslında sevmenin şaşası Gidip de dönmeyenlere Söyleyeceğim ne ilk ne de son Hele ki yüklenmişsem bunca acıyı. Yadigâr dünümden bunca kıta Başını bağladım ne de olsa ömrümün Hem de ne için? Meziyet bildim bileli sevmeyi, Ağlayıp durduğum bozduğum her yemini Gel de bana sor Dervişin fikrine tamah eden zikrini.
Ölü notalarım var Şarkıdan damlayan; Söylenmedik cümlelerim var Hem de muhatabı çok yakınımda Yine de korkularımla yaşamaktayım Bir de baş koymuşsa insan Mutluluğun çalıntı kastına. Ayrık otlarından en sefil çiçeğim Gülüp gülmediğim ne malum Hele ki içimi titreten varlığın.
Kopup geldim dalımdan bir bahar vakti, Dikenimle ihya ettim içimdeki Derbeder elemi Varlığım yokluğunun muradı Yokluğun kadar yoksun bırakıldığım Her günü işlerim de bir bir Sadece bir şafak vakti Gelse de alsa beni dediğim O hoyrat zikir.
Tokadın deminde gemlediğim arzuları Notaların kahrına kapıldım yine Bir gece vakti: Ne doyduğum ne duyduğum; Ne sorduğum ne de yanıldığım; Ölümün perdesini çekmeden Ben çoktan temaşa ettim Mahşerin kapısında Kundaklanırken mutluluğum Gelip de gitmeyi şerh düşenlere Aslında söylenecek son sözüm.
Bir geceyi bir de yürekte açan çiçeği Yok sayan ahvalime niyazım Dedim ya; Mahzun dalından koparılmış Bir çiçeğim; Gülüp gülmediğim değil sadece Gülümsememe bile sensin sebep Ölümüne sevmeyi öğrendiğim Aşkın tabusuna yasladım başımı Gözlerimi alamazken meçhulün resminden Ne de olsa fıtratımda Saklıyım: Hem de gizemin ta kendisi.
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.