"bu olsa gerek" isimli şiir 22.5.2018 08:28:05 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
güneş, dudaklarını ısırıyordu, mavinin ıslak tarihinde tüm alfabeyi sayacak gibiydin oku desem inkar etme gördüm dudaklarını kalbin gibi heyecanlı ve uçarı... trenler geçiyordu göğsünden her şeyden geriye, küçük titremiş bileklerinden tutup savurmak kaldı seni ... aynaların bittiği yerdeydi güzelliğin gecenin nemli göğsünde ıslanıyordu yüzün lacivert şafakların kızıl ufkunda fırtınanın sesiyle kaçıyordun dönüşü olmayan engin denizlere denizler ki milad'ın apaçık kanıtıdır. dönemiyordun büyülenmiş bir çiçeğin resmini taktım avuçlarına. ve geceyi öylece büyük, örümcekli bir toprak parçasında geçirdin
güneşin yüreğinde isyan bayrağı açan eski ve yaralı bir ülkeden geliyordun şarabın gizemli gülüşünü gezdiriyordun deniz kokulu ormanların yeşilinde çoğalarak güne düşmüş mevsim gibi dans ediyordun. seni pencerendeki ışığa, sımsıcak lamba karartısına itmek isterdim. açmamış kavak tomurcuğu kadar taze kalaydın diye. olmadı,
kalbimdeki sana çıkan her sokağa bakındın. baktın bir şeyler değişecek mi diye seslendin kalabalığın içine. biliyordun geri döneceğini kendi nefesinle daha öfkeli. " Affetmeyecektin filmlerdeki gibi bu kenti." şimdi sevginin yeşil kıyılarında kayboluşunu anlat dudağında sarı bir kuş gezinsin, sevineyim kanatlarından süzüp aşk şarabını kiraz mevsiminde kuruyan kızıl tenine süreyim
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.