"MISRALARIN GAZABINA TÜNEYEN..." isimli şiir 27.3.2018 18:59:29 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Zamanın ölü ve öfkeli gözleri var. İnsan gibi. Kıyasıya. Zan gibi. Terbiye edilen cahil cesareti. İmleri var şiirin, Şairi tehdit eden ve güncesi yine ömrün Her nasılsa mutluluğu tehir eden.
Soldan sağa adımlarken vakur bir hüznü Baş tacı, Yüreği solungaç Huyları tepe taslak. Derinde mimlerken Enginde sefere çıkarken yürekle Zuhur eden göğü kutsarken Tanrı: Hicabı da içinde saklı Beşik kertmesi özlemlerin bam telinde Bir sure dilinde bazı bazı Gemilerin su alan küpeştesinde Yine kaptanı duyguların Metazori bir gülümseme kondurmaktan aciz.
Deli neferi benliğin: Bariz kalemi şair titrini reddeden cahilin. Şimdimi öldürdüm dün: Dünümde kalsaydım demekten öte Yarın mihraklı Yalan aşkları Dün redifinde Karakaşlı şiir aksanlarını Akşamın da turşusu çıktı: Ne gam, yürek, Demeyi tensiye edip Geceye sürüklenirken, sabahın köründe Bile uyumaktan aciz bedeni Kıt kanaat sürüklerken Ben dilinde, bir imge özlemiyle Senli benli olmaktan da aciz Bir aşkın da hükmüne varıp Belki de ölümlü mısraların sihrine vakıf…
Derlediğim değil dertlendiğim; Sevip de pışpışladığım hangi hazin hikâyeden, Hangi kahramanı aşırsam da Kursam menzilimi; Kansam her bir yüreksiz gıybete Dengemden ayrı düştüğüm Gıyabında aşkın Mademki bir sefil tutsağım, Diyenlerin yalancısı şiirlere kanıp Başımı geriye yasladığım, Sandalye benzeri lahitte Yaşamaya mahkûm bir fosilden çok öte Şunca kıyımı nasıl da görmezden gelir Tanrı, demeye koktuğum…
İşkilli mevsimin kırık bir dalıyım Yine yeşerdiğini koparan hazandan alacaklı; Yaşattığını sanan anne yürekli bir bağlaçla Hayata bağlı, Şanından gayrı Mısraların gazabına tüneyen hangi Kanadı olmayan ölü kuşsa Bir elimde titrek bir düş’üş Bir yanımda kayıp ve rüküş bir gölge Adını anmaktansa Haykırdığım aşkla; Sesini duyup görmezden geldiğim Yüreği kocaman mevtanın dilinde.
Sünepe bir şiire düşüp yolu Sürgüne mahkûm; Zanları ayırırken iblis ve Müşfik bildiği cehalet Yine insanlıktan çıkmış Hoyrat bir tefrika Münafığın gölgesinden bile korkan isyanı Bariz: Kara vicdanların saltanatı, Ölümü değil Öldürmeyi şiar edinmiş.
Aşkı değil bilakis kör nefsi Baş tacı bellemiş Kuru sıkı öfkesinde zikretmiş zulmü Bir insan görünümünde Kadınlardan ve çocuklardan alırken İntikamını, İnsan olmaktan öte Vurmuş bir kez insanlığın dibine.
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.