Web Zaman Damgası

ışığın kutlu eli değince

[ italik ]




kan kızılı gelincik tarlalarına düşen çiğ taneleri al al olurmuş
akıp giden rüzgar farklı desenler çizermiş
güneşin ışık demetleri dokununca
bin bir masala dönüşürmüş melankolik kır çiçekleri



*




bir yağmur damlası öpermiş ufku alnından
beyaz tüylü bir kartalın sırtında şafak kızıllarını sunarmış
perçemleri dağılırmış ,ter damlarmış şakağından
tütsülenirmiş kanat uçlarında mavi bulutlara yükselen su



*




mineli yaprakların telvelerinde yeşil ipek böceği kıvrılıp uyurmuş
güneş alçalırmış altın renkli ovaların üzerine
vadinin kuytusuna gömülürmüş ağaç şekilli gölgeler
isyan öfke cinnet köpürürmüş köy kadınları
sarı renkli tarlalarda filizlenirmiş taze ekmek kokulu buğday taneleri



*




ihtişamlı mehtaplar hayretlere mucip manzaralar sergilermiş
binlerce yıllık yoldan parıltılar yola çıkarmış vuslata yeminli
ayın parlak yüzünde tomurcuklanırmış ahengin bin bir çeşidi
yıldızların ucundan nurlar damla damla dökülürmüş şelale havuzuna
gökle yer arasında titreyen alevlerden mor buharlar tütermiş



*



bulutlar bambaşka bir merasimle dönüp dururmuş her vakit ufuklarda
sokak çocukları hep bir yarış içinde koşarmış ,koş ki yakalayasın
bir serap gibi boğazın iki yakasına kurulurmuş parıldayan güneş
yeri göğü susturan afili yangınlarla mühürlenirmiş deniz
kanatları tutuşurmuş martıların ,uçarken çığlık çığlığa dalgaların üstünde


*

redfer

[ /italik ]