"yolun belleği" isimli şiir 14.3.2018 10:59:25 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
_ Yalnızlığımın gökdelenlerinde günahlarımı sayamadım yalnızlığımın tüneğine konmuş baykuş açısından baktığımdandır belki de. Salkım söğüt gibi eğildim yıldızların denize aktığı göle ayrıldın damarlarımdan böylece.
_ Anladım ki ağırlaşırken kalbimden çekilmiş artık gülüşün karanlık ağaçlarını göğsüme uzatıyor şimdi gök bitene kadar peşimi bırakmayacak bilirim gittiğim her yer burası olmuş nedense.
_ Belli ki artık hayatın dipnotuna gelmişim sıkıntıları dağıtan bu huzurla son durakta beklerken özlediğim gülüşünü yüzünde sakla. Kimin şanssızlığıdır bu vakitler yağmurun yağması içimdeki evime yağmur günleri ıslatacak gölgeni bile yağmuru bereket diye anacağım artık alnımı pişiren güneşe direnerek. Kurumuş bir iskelet yığınıdır bizlerden geride kalan ruh.
_ Sadakattir belki de güzelliğin kalemini kıran karınca izinde
kesin tökezlerim böylece ayrılmaz artık kapıdan gölgemiz ne yaparsın bilemem gölgem peşine düştüğünde.
_ Sadece ağzımı oku Ayzıt bunların hepsi senin suçun bilesin! Bekçiler hüzünleri toplarken geceden artık sende affettirirsin kendini belki de. Acıyor yüzümde zaman geceye ilerleyen siyah şemsiyede bak işte acım hafiften ağrıyor yine zamanın daldasında gizlenen yılan misali
yol bittiğinde.
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.