"KELEBEK İLE PAPATYANIN AŞKI" isimli şiir 3.1.2020 13:52:30 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Ulu tanrım; Minik bir canlı yarattın, Özenle işledin kanatlarına, Renklerin en güzelini, Saldın tabiata, Çok sevildi, Ad verdik, Kelebek dedik.
Çırpar kanatlarını, Dans eder gibi gezinir. Baktıkça bakası gelir insanın. Ödüllendirir gözleri, Aşık eder yürekleri!
Ulu tanrım; Hikmetinden sual olmaz. Edemem sana sitem. İki yüz yıl ömür verdin, Gak! gak! öten şu kargaya. Yeter mi minik kelebeğe? Üç günlük ömür.
Büyük aşklar için, Zaman gerek, Ömür gerek... Ölümsüz sevdasını, Üç günlük ömre, Sığdırabilir mi kelebek.
Öğrenince uçmayı, Fırladı kozasından! Yoktu fazla zamanı, Gezdi, dolaştı... Dağlar, tepeler aştı, Ulaştı bir vadiye. Tanıştı rengarenk çiçeklerle...
Cezbetmedi hiç biri! Ne güzellikleri, Ne de hoş kokuları. Aradığı değildi gördükleri.
Bir papatya gördü, Vadinin derinlerinde. Afalladı! Bilemedi ne yapacağını, Ne muhteşem çiçek! dedi. Tutamadı kendini! Sokuluverdi yanına, Selamladı onu, Tanıttı kendini...
Biraz nazlandı papatya, Ama direnemedi! Aldı selamını kelebeğin. Sıkılmıştı yalnızlıktan! Başladı aralarında tatlı bir sohbet...
Kelebek anlattı hayat hikayesini, Geçtiği ormanları, Tepeleri anlattı. Diyaloğa katıldı papatya, O da kendinden söz etti . Hoşlandılar birbirlerinden.
Paylaştılar uzun geceleri, Seyrettiler yıldızları, Eşlik ettiler, Ateş böceklerinin danslarına.
Gündüz oldu, Kullandı kanatlarını, Korudu papatyayı, Güneşin yakıcı ışınlarından.
Ölümüne sevdi kelebek, Deliler gibi. Yanından ayrılamadı papatyanın. Merak etti sevgisinin karşılığını. Söyleyemedi sevdiğini, Korktu incitmekten, Kaybetmekten...
Papatya da sevdi kelebeği! O da söyleyemedi duygularını, Karşılıksız olabileceğini düşündü. Kaybetmekten korktu kelebeği.
Mutluydu iki sevgili, Sohbet ettiler... Ama paylaşamadılar sevgilerini, Söyleyemediler aşklarını.
Zaman kısaydı, Sayılı günler geçip gitti. Kelebek anladı Zamanının kalmadığını. Gücü tükendi! Papatyaya döndü, Üzgündü! Ayrılması gerektiğini söyledi.
Şaşırdı papatya! Anlam veremedi. Sordu, Yanımda mutsuz musun? Hayır dedi kelebek. Bilakis, çok mutluyum! Kelebeklerin ömrü üç gündür. Tamamladım kısa ömrümü, Gitmeliyim artık, Kelebeklerin hiç ölmediği bir yere...
Gücü kalmadı kelebeğin, Son bir gayretle; Seni seviyorum dedi. Papatya donakaldı! Ben de diyebildi sadece.
Kelebeğin erken ölümü, Çok üzdü papatyayı. Akıttı gözyaşlarını yüreğine! Sonra döküldü dilinden, Keşkeler... keşkeler... Gecikmiş itirafların keşkeleri.
Yaprakları soldu papatyanın, Üzüntüden!... Dökülmeye başladı bir bir... Her düşen yaprakta, Seviyormuş dedi içinden.
O günden sonra aşıklar yaşattı, Papatya ile kelebeğin aşkını... Adına papatya falı dediler. Papatyalara sorar oldular, Sevgiliye soramadıklarını. Yoldukları her yaprakta dile geldi, Aşkın o sihirli sözcükleri: Seviyor mu, sevmiyor mu? Seviyorrrr! Ya da, Offff sevmiyor!
Ömer Adar-2018
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.