Web Zaman Damgası

BİTİMSİZ BİR MASÂL

Sen ey tinime yakın,
Tenime uzak sevgili
Evinde isen bugün
Güneydeki odaya geç
Üşüme, ılık ılık
Isınırken güneşten tenin
Üzülüp ağlama sakın
Pencere kenarında
Bir sedirin üstüne
Uzan boylu boyunca
Güneşe ver yüzünü
Bademler çiçek açsın
Ben seni düşünüyorum,
Sen de beni düşün!..

Düşünmekten yorgun düş
Uykuya dal
Rüyâlarına beni de al
Ellerimden tut
Saçlarımı okşa
Sarıl boynuma
Öp beni doyasıya
Mutlu ol; hem de çok
İlkbahar esintisi
Eksilmesin yüzünde
Cemre düşsün suya
Bu imkânsız aşkın
Başka çıkar
Hiçbir yolu yok!..

Bulutun ardında güneş
Mavilikler içinde
Pembe beyaz çiçekler,
Kardelenler ülkesindesin
Çınlıyor hâlâ
Kulağımda sesin,
Sen hep içimde kaldın
Beni derin düşe saldın
Kar yağarken, yakıcı sıcak
Aşk Hikayesi, Love Story,
Sen en tatlı rüyâ
Bitimsiz bir masaldın;
Dinlemekten bıkmadım
Gözlerinden çıkmadım...

Şaban AKTAŞ
14.02.2018 - 12.40

Fotoğraf: Şaban AKTAŞ





UYUDUM UYUDUM DÜŞÜNE DALDIM

Uyudum uyudum düşüne daldım
Açınca gözümü düşünekaldım
Çıkmaz sokakların sonu gelmiyor
Birinden çıktıysam beşine daldım

Doludizgin bindim aşkın atına
Çıktım gökyüzünün yedi katına
Gâh sağanak idim, gâhi fırtına
Sevda rüzgârını peşine saldım

Bozbulanık seller apardı beni
Yârin toprağından kopardı beni
Yediveren güller kokardı teni
Bir karasevdanın kışına kaldım

Yürüdüğüm yollar, çok sarp yokuşlar
İki dağ arası ötüşen kuşlar
Doruğunda şahin kartallar kışlar
Yavru Balaban bakışına kaldım

Bugün 'Dünya Sevgililer Günü'dür
Yolum yine sevdiğimin yönüdür
Gerçek olduğuna kâlbim kanidir
Aşkla hep o gülün düşüne daldım

Şaban AKTAŞ
14.02.2018




YUFKA

Kıtır kıtır, kupkuru
Yufka yiyorum
Hakiki buğday unu
Ekmek bu
Lezzet bu diyorum;
Damak tadı
Çocukluğumun,
Fırından alıp yesem
Unu un değil,
Nedir bilmiyorum?!

Elli yılda ülkeyi
Elsiz kolsuz
Kötürüm ettiler
Kalmadı bereketi
Hiçbir ürünün,
Kıran girmiş gibi
Köküne sürünün,
Hal ve gidiş hoş değil,
Sebep olan alçaklar
Sürüm sürüm sürünün!..

Şaban AKTAŞ
14.02.2018 - 22.52




ÖLÜM HABERLERİ

Üst üste ölümler düştü güne
Kapkaranlık oldu içim
Zaten cehenneme döndü dünya
Ne gelene sevinip
Ne gidene üzülecek halim var
Derle topla, bilmiyorum
Bunca melânete dayanacak
Daha kaç gün mecalim var?!

İri ağa, diri paşa
Birileri onların elinde maşa;
Vur ateşe, sür ateşe!
...
Dünya Sevgililer Günü bugün
Ne çok sevdi ölüm bizi
Haydi gel şimdi anı yaşa!

Ey hayat, bir yanın isyân
Bir yanın nisyân
Doğuruyorsun insanı
Yoğuruyorsun acılarla
Nasıl yaşasın insan;
Ne tadın kaldı ne tuzun
Bir gün dik duruyoruz
Ertesi gün kımıltısız, upuzun...

Şaban AKTAŞ
14.02.2018 - 21.19




SEVGİLİM

Her şeye rağmen
İnadına aşkla
Diren kâlbim diren
Canım benim
Gülüm sensin
Yaşamı sev/diren...

En gizemli düşleri
Seninle süsledim
En derin acıları
Seninle göğüsledim
Sensin halden bilen
Aşkla kâlbe giren!

Gülümsün yediveren!

Şaban Aktaş
14.02.2018



Sevgi dolu, aşkla çarpan kâlplere bir şiir adayalım :)

KÂLBİM

Va mı senin gibi başka hamarat
Canım biriciğim, nerde bulurum
Senin eserindir gördüğüm hayat
Sensiz hayat yoktur bilirim kâlbim

Dayan kâlbim dayan acıya dayan
Baskı, şiddet, zulüm, öcüye dayan
Sapık imam, sapık hocaya dayan
Sen ölürsen, ben de ölürüm kâlbim

Bu hayatı terkedip de gidende
Toprak olur kâlp de aynı bedende
Bizim ile ölür bizi seven de
Sevgiyi içinde bilirim kâlbim

Aktaş'ım kâlbine şükür eyledin
Kâlp sevmeyen gönlü fakir eyledin
Aşk ile Hak için zikir eyledin
Canım ondan aldın, veririm kâlbim...

Şaban AKTAŞ
14.02.2018 - 19. 53




ARI DURU

Hava güneşli bugün
Günısıda yeterli sıcak su var.
Banyo yaptım.
Uzayan tırnaklarımı kestim.
İki elim, iki ayağım
Haşâ; dört ayaklı değilim...

Karşımda Eren Dağı;
Güneşte pırıl pırıl yansıyor
Doruğunda bembeyaz kar.
Ruhen, bedenen tertemizim
Karla yüklü dağlar kadar...

Kirimden arındım
Gül kırmızı
Yünlü bir kazak giyindim;
Gül yaprağı büründüm...

Ruhum kuş kadar hafif...
Sevgi ile dopdoluyum
Kır çiçekleri, lale sümbül nergis
Yaban gülleri kadar afif..

Suyun altında, şiirler, şarkılar
Türküler dolandı dilime
Yazarım onları da
Alırım sazımı elime
Aşk dökülür telimden
Daha ne olsun ki
Başka şey gelmez elimden...

Şaban AKTAŞ
14.02.2017




DÜŞ İDİ ZAMAN

Gözün yakıp kavurduğu
Özden ateş savurduğu
Güneşin suya durduğu
Aşk ile düş idi zaman

Düş deyip de geçme sakın
Düş sana kâlbimce yakın
Düşe boğar gülce kokun
Hep güle düş idi zaman

Düşün düşün düşüm sana
Gece gündüz işim sana
Ay isen güneşim sana
Güneşe düş idi zaman

Düş batan günün ufkunda
Ay doğanda nur şavkında
Parla/yan bir kılıç kında
Aşk ile düş idi zaman

Aşkı sevmeyen ne bilsin
Ateşe düşsün eğilsin
Gözün düş ile sevilsin
Aktaş'a düş idi zaman

Şaban AKTAŞ
14.02.2017





HEM UYAKLI HEM DÖRT AYAKLI
DÖRT DÖRTLÜK DÖRTLÜKLER

Sulusepken kar havası
Yandı yürek; aşk tavası
Taşıyor gönül kovası
Hangi göllere dolayım?!

Tutulmadan yıldırıma
Gelir misin kaldırıma
Dokunma hiç baldırıma
Yâr kulun kölen olayım?!

Ne acayip bir yılandır
Gelir boynuma dolanır
Dili dudağı yalanır
Dilberdudağın olayım

Sağımda sen solumda sen
Her yanım aşk yolumda sen
Kal bir gece koynumda sen
Bir ömür aşkla dolayım

Şaban AKTAŞ
14.02.2015




ACILARIN EŞİĞİ

İnsan acıya katlanır
Bilerek ve isteyerek yapar bunu bazan
İnsanlık, sevgi, şefkat, merhamet adına,
Gel gör ki karşılığında
Daha büyük acılar yaşadığı da olur,
Belki de gördüğü
Görebileceği en büyük nankörlük odur...

Acısı dayanma eşiğini aştığında
Savrulur göklere kül duman
Bir değil, binlerce dünyanın arasında
Serseri bir mayın, başı boş bir gezegen
Kuyruklu bir yıldız gibi dolanır durur...

Her gün batımında yüreğine batar
Ve yüreğinde ağarır tan
Artık sanki insan insan değil
Belki Föniks, Anka kuşudur
Her sabah kendini külünden yaratan
Altın ışıklarından güneşin
Ufuklara kan kızıl güller bırakan...

Cehennem ateşine verilir
Çivilenir, çarmıha gerilir bedeni
Ölür ölür dirilir
Belki bir mesihtir o , belki bir derviş;
İnsanın başına her acı gelir, katlanır
Her acı zamanla unutulur tatlanır

Boş kovanlar bal dolu petek
Az mı dolaştım engin ovaları
Uçtum göklere, dolaştım yıldızları
Astım gecelerce gözlerine tek tek,
Yandı yandı söndü bedenim
Çölden göle, külden güle dönen benim...

Şaban AKTAŞ
13.02.2018 - 21.46