"Başlarken Ve Biterken ( 2 )" isimli şiir 6.2.2018 11:39:35 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Yer yarılmış, harç karılmış, dost darılmış Masa dağılmış bardak kırılmış Sonrasında seven sevdiğine sarılmış Sular durulmuş, öfke kurumuş Coştukça Coşulmuş
Fakir şaşırmış fakir koşmuş
Ekmek varmış Ekmek yokmuş, Tuz değil insanlık kokmuş
Dert çokmuş su yokmuş Namert vurmuş Mert düşmüş Kalk diyen kaldıran yokmuş
Dertler dal budak salmış Sarmaşık yanmış sarmaşık dağılmış Bir ihtiyar yere yığılmış Elinden tutup Kaldıran ne kadar kalmış İnsan İnsanım diyen İnsanlık yapmış arkadaşına dostuna inek Sanılmış İnek gibi sağılmış Ne desem ne söylesem her şey Her yer karmakarışık Oy insanlık, vay insanlık, of insanlık İnsanlık insanlığa muhtaç kalmış
Yaraya kül basılmış darağacına insanlık asılmış Kasıntı kasılmış, söz ağza tıkılmış Hayal yıkılmış, israf sınıf atlamış Yanan kavrulan şu insan kalbi Sevginin mayalandığı fırınmış
Davul vurulmuş, zurna çalınmış, gelin alınmış Damat borç batağına salınmış Gökyüzü delinmiş Güzellik sanki bu gelinmiş Nereden nereye gelinmiş
Yüzler kaşlar gülerken gerilmiş Emek verilmiş çay demlenmiş Bir kahvenin kırk yıl hatırı var denmiş Neskafe dedikleri bir şey çıkmış Kahveyi yenmiş
Umut, Ümit, umutsuzluk, Ümitsizlik Her şey birbirine girmiş Saklanan sırmış hoşgörü gönülde dimdik durmuş Miyav demiş kedi, kardeşliğe durmuş hav demiş köpek Dibekte dövülmüş buğday Çıkmış kepek, kepek İnsan saçında dert Hayvana yem insana ekmek
En değerlisi emek harcayarak üretmek Yemek emekle olur yemek Olsa o bile para Para sıkıntı, para dert, para namert Cennetin kapısını açacak cimri değil cömert
Beddua yok, etme kimseye lanet Hep iyiye, hep güzele, hep, hep doğruya davet Salep içmek var bazen şu kaynamakta ocakta Hele de kış ayında bu soğukta İçeyim sıcacık şuracıkta
Bur da, orda, şurada Bulutta ya da bulutun altında Altın akçe ne fayda verir sağlığın olmadıkça Neye yarar o seni harcadıktan sonra
İnsanlık insanlığı aramakta O durakta yok bu durakta yok belki şu durakta Dünya durdukça insan yaşadıkça Felsefe dedikleri nedir ki? Acaba
Eritme demiri pamuk ağırlığında Bir potada Bir elmada ya da portakalda Dalmak mı? Acaba
Ya denizde ya sandalda Denizin suyuna güneş çarptığında Balıklar çığlık attığında Ağaya takıldığında Ya da Yırtıp çıktığında Sahilde şu garip durduğunda Toprağa bakıyorum Toprak gebe bahara
Toprak doğum sancılarında Doğum sancılarına yattığında Bir bebek olup diriltilip kaldırıldığında Ve ağlayarak doğduğunda Yaratan Rabbim nurundan Saçıp bereket olarak Toprağa insana dağıttığında Nimetlerini insanoğlu Görür gerçeği
Çiçek olup serpilen, çınar olup devleşen Şu doğaya ya da insana Güzelliklerin tümünü verenin Yaşamı verenin Allah olduğunu görür Her şeye hayat veren Hak Teâlâ’dır Yine öldüren odur her şeyi Mutlak Hakim Mutlak Adil Allah’tır Yaratan ve öldüren
Durup düşünmek akılla imanla Güzeller güzeli özeller özeli değil mi? Yitirmek kendini imanda
Bir karpuz serinliğinde, bir kavın tatlığında Bir Su küpü derinliğinde Bir su kuyusu derinliğinde düşünmek Bir akasya çiçek açtığında Zerdali meyveye durduğunda Altında dinlenmek
Bir köfte, bir tavuk, bir balık Bulunduğunda,Olduğunda mangal yapıp yemek
Yemek emek, iş emek, aş emek, şiir, roman emek En güzeli emek harcanan yemek Bir şeyler üretmek en değerli emek Emek harcayarak yemek yemek
13.01.2015/ SALI/Yeniden Düzenleme :06.02.2018
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.