Web Zaman Damgası

ÇAL GECENİN ŞARKISINI

Bekleyin a dostlar
Sevdamı döktüm kadehimin
İçine
Bir yudum alayım da
Dilim lal olsun dilim kopsun
Sevdam gelsin dile,
Dolmuş gözlerle bakmayın bana
Ay vurur mihrabıma yıkılmışım sanmayın
Sevdam bu gün ay gibi doğdu yüreğime
Birazdan dile gelir
Sakın darılmayın bana
İşte yüreğim sesi
Anlatır beni gecenin gerçeği
Bir sevdanın istilasındayım
Bilekte yok kelepçe yüreğe kafi
Cüsem yanar ateşim görünmez
Başımdan duman tüter
Bir sevda uğruna ömrümü yeter
Bu hayat onsuz zülüm den beter
Andımız vardı
Yarınki güneşe
Beni eş belledim taki mahşere
Cennetin kapıları kapandı yüzüme
Cehennemden dava var bana
Günahım boynumda asılı sancak
Bu duruma ben sensizliğimden geldim ancak
Bin nara içinde zehir zemberek
Seslendi bana kulaklar sağır
Döküldü gözlerden göz yaşı
Kezap ile karışık
Dilimde tüy bitti anlaşılmadık
Ferman verir sevdam
Acımadan yıllara
Yılla yılı kovalar ömrüm bahtiyar
Gözlerim değmez gözlerine
Elim değmez narin eline
Yüreğim perçin senin senin yüreğine
Sök desem olmaz kalsa olmaz
Elimle eşeledim kara toprağı
Yaram büyük a dostlar
Cüsem tabuta sığmadı
Çal hele gecenin şarkısını
Seslenir aşık yarine
Aşkına dair bir kelamlar düşer dilinden
Kör olsa insan
Sağır olsa
Yürekten vicdandan
Yoksun olsa
İnsanız insan bir ses sunar
Sevdanın hatrına bir ses sunar
Hicazdan gir makamın belli
Ağır ağır yürü şarkım belli
Ben söylerdim onun kulağına
Ben söylerdim sadece ona
Çal gecenin şarkısını çal
Çal ki
Tabutuma iyice sığmaz hale geleyim
Çal ki
VİCDAN imana gelsin
Çal ki
Sesim duyulsun...